Opel Astra HB 1.6 CDTI inceleme


Renault Clio RS EDC inceleme



Trafikte otomobilinizle nasıl fark yaratırsınız? Renk seçeneği veya tasarımla mı? Peki ya bir otomobil tüm bunların yanında ateşli bir performansı da size sunuyorsa? Malum olan akaryakıt fiyatları ve vergilendirmeler bu tarz otomobillerin belini bükse de, ateşli minik klasmanı her geçen gün büyüyor. Test konuğumuz olan model ise Renault’un Motor Spor takımı tarafından geliştirilen Clio RS’i oluyor. Sportif ruhu en ince ayrıntısına kadar bu otomobile işleyen takım, imzasını da model logosunun sonuna eklemiş “RS”…

Renault Clio RS Tasarım
Diğer ateşli küçük otomobiller gibi Clio RS’de ufak detaylar ile standart versiyonundan ayrılıyor. En belirgin farkı ise tampon grubu. Standart versiyondaki mütevazı tampon yerini daha sportif ve geniş kanallara bırakmış. Bu tampon ile gündüz farları, ana far grubunun kenarından alınarak aşağıya taşınmış. Yan bölümde oval hatlar ile bizi karşılayan model kırmızı kaliperleri ve siyah jantlarıyla dikkat çekiyor. Standart versiyonundaki balık yüzgeci detay ise kapı altında yerini almış. Dilerseniz bu solungaç şeklindeki yapının ortasında bulunan çıtanın rengi ile oynayabiliyorsunuz. Arka bölüme geldiğinizde ise model yine çamurluk yapısı, difizörü ve RS logosu ile standart modelden farklılaşıyor.

Renault Clio RS İç Mekan
Kokpite geçmeden önce spor otomobil olduğu için Clio RS’den çok şey bekleyebilirsiniz. Ancak iç mekân çok az bir fark ile standart versiyondan ayrılıyor. Kırmızı dikişler ve büyük vites kulakçıkları modeli standart versiyondan ayırıyor. Ek olarak metal pedal grubu, direksiyon üzerindeki RS logosu ve farklı renkteki çıtalar modeli farklı kılıyor. Burada eksik olan detay ise gösterge panelinin çok sade olması. En azından buranın sürücüyü daha ateşleyen bir görsele sahip olmasını beklerdik. Orta konsoldaki R-Link ekranı standart modelle neredeyse birebir aynı. Ancak ekranda yer alan RS modülü bu sistemi farklılaştırıyor. Modül sayesinde aracın tork değerini, şanzıman sıcaklığını, lastik ve frenlerin kontrolü gibi birçok detayı kontrol edebiliyorsunuz. Eğer modeli pistte kullanma şansı elde ederseniz pist zamanlamanızı, 0-100 hızlanma ve 0-400 m arasını kaç saniyede kat ettiğiniz bilgileri de bu sistemden kayıt altına alabilirsiniz. Burada altını çizilmesi gereken bir nokta ise RS modülündeki tüm bilgiler USB belleğe depolanabiliyor. Bunun için vites önündeki USB girişine depolama birimini bağlayıp, sistemin içindeki kayıt bölümünün aktif edilmesi yeterli. Koltuklar standart modele göre sizi daha iyi sarıyor. Modelin sportif vurgusunu yapan RS logoları da kafalıklarda yerini almış. Kırmızı renkli kemerlerle de bu ambiyans kendini tamamlamış. İç hacim konusunda önde oturan bireyler sorun yaşamazken arka bölümdeki bireyler diz mesafesi konusunda sıkıntı yaşayabilirler.

Renault Clio RS Motor
Clio RS’in selefinde 2.0 litre motor kullanılıyordu. Renault-Nissan ortaklığında geliştirilen yeni motor 1.6 litre hacmine indirilmiş. 1618cc olan bu motor turbo takviyesiyle birlikte 6000 d/d’de 200 Ps güç 1750 d/d’de 240 Nm tork değeri sağlıyor. Euro 5 emisyona sahip ünite 0-100 Km/s hızlanmasını 6,7 gibi muazzam bir sürede tamamlarken maksimum hız 230 Km/s ile sınırlandırılmış. Fabrika verilerine göre karma tüketim değeri ise 6,3 litre olarak belirlenmiş. Sadece 6 ileri çift kavrama EDC şanzıman ile sunulan bu ünite 200 Bg gücüde arkasına alarak başarılı işler çıkarıyor. Performansını törpüleyen tek nokta ise viraj çıkışlarında yaşanan turbo ve EDC şanzımanın gecikmeleri. Model aslında esas gücünü el freninin yanındaki RS Drive tuşuna bastığınızda gösteriyor. Bu tuşa bastıktan sonra modelin rolanti devri yükseliyor. Gaz pedalının daha tepkili hale gelmesi de değişimler arasında. Bunların dışında otomobilde bir sürüş modu daha bulunuyor. İsmi ise Race… Bu moda RS Drive tuşuna uzun süreli basma ile erişebiliyorsunuz. R-Link Ekranında çıkan kask işareti ise size bu modun aktif olduğunu gösteriyor. Modun en büyük farkları ise ESP’nin tamamen devreden çıkması ve vitesin artık tamamen manuel olması. Sportif bir otomobilin en önemli artılarından bir diğeri ise Launch Control. Sistemi aktif etmek için Rs Drive tuşuna bir kez basmak, şanzıman kolunu manuel bölgeye çekmek ve vitesin arkasındaki kulakçıkları ekranda “Launch Control” yazana kadar çekili tutmak.

Renault Clio RS Konfor & Yol Tutuş
Modelde yüzde 15 oranında daha sert süspansiyonlara yer verilmiş. 5 mm daha alçak Cup şasi ve 18 inç alaşımlı jantlar ile fazlasıyla rijit bir yapı elde edilmiş. Ancak bu durum bozuk zeminlerde can sıkabiliyor. Adeta viraj avcısı olan Clio RS hisli direksiyonunu da başarılı işler çıkarıyor. Önden kaymalarda tek yapmanız gereken gazdan ayağınızı çekmek oluyor. Elektronik diferansiyel o anda devreye girerek ön bölümün tutunmasını sağlarken arkanın da çok hafif kontrollü olarak kaymasına olanak veriyor. Siz de virajdan sorunsuz bir biçimde ayrılabiliyorsunuz. Bu durumun şiddeti artarsa ESP sistemi anında devreye giriyor.

Renault Clio RS Güvenlik
Teste baz versiyonu ile giren Clio’nun önden çarpışma testinde yolcu kabini tamamen sağlam kaldı. Mankenlerin göğüs ve uyluk bölgesinde iyi koruma sağlandı. Renault benzer korumayı farklı boylardaki mankenlerde ve değişik oturma pozisyonlarında da tekrarladı. Yan bariyer çarpışma testinde Clio maksimum puanları aldı. Mankenin vücudunun tamamı iyi bir şekilde korundu. Tekrarlı yan direk çarpışma testlerinde mankenin göğüs bölgesini yeterince iyi koruyamayan Clio buna rağmen 5 yıldızı kapmayı başardı. Renault Clio, arkadan çarpışmalarda etkili olan kamçı etkisine karşı ortalama bir koruma gösterdi.
Renault Clio RS Teknik Özellik

Motor: 1.6
Motor Hacmi: 1618 cc
Silindir Adedi: 4
Maksimum Güç: 200 Bg 6000 d/d
Maksimum Tork: 240 Nm 1750 d/d
Performans
0-100 km/s Hızlanma 6,7 s
Maksimum Hız: 230 km/s

Frenler
Ön: Hava Kanallı Disk
Arka: Disk

Yakıt Türü Benzin
Yakıt Tüketimi
Şehir İçi: 8,1 lt
Şehir Dışı: 5,1 lt
Karma: 6,3 lt
Test: 10,2 lt
CO2 Emisyonu 144 gr/km
Boyutlar
Uzunluk: 4090 mm
Genişlik: 1732 mm
Yükseklik: 1432 mm
Dingil Mesafesi: 2589 mm
Bagaj Hacmi: 300 lt
Yakıt Depo Kapasitesi: 45 lt
Boş Ağırlık: 1279 kg

Opel Zafira Tourer 1.6 CDTI inceleme



Şık tasarımı ve geniş iç hacmi ile dikkat çeken Opel Zafira, dizel motor tercihlerinde 2.0 litre seçeneği ile vergi konusunda müşterileri üzüyordu. Marka bu konuda atağa geçerek 1.6 litre hacmindeki dizel motoru Zafira’da sunmaya başladı. Start&Stop özelliği ile ekonomi konusunda başarılı olan Zafira test köşemize konuk oluyor.

Opel Zafira Tourer 1.6 CDTi Enjoy Active Prestij Tasarım
Bu sınıf otomobiller tasarım anlamında fazla iddialı olmaları beklenmez. Ancak Zafira bumerang şeklindeki farları ve kaput üzeri çizgileri ile iddialı bir tasarıma sahip. Bumerang şeklindeki far grubunu Ampera’dan hatırlamak mümkün. Petek görünümlü ızgara, piyano siyahı detaylar ve kromaj parçalar ön bölümü şık kılmış. Yan bölümde çok kollu 17 inç büyüklüğündeki jantlar bulunuyor. Model size bu jant grubunu beğenmezseniz 4 adet daha seçenek sunmuş. Yan bölümde keskin hatlar akıcı tasarımı desteklemiş. Tavan rayları ise otomobile farklı bir hava katmış. Arka bölümde karartılmış led farlar göze çarpıyor. Bu fazlar özellikle gece sürüşlerinde etkileyici bir tasarım olarak görenlerin ilgisini çekebiliyor. Opel Zafira, 4656 mm uzunluğa, 1884 mm genişliğe 1685 mm yüksekliğe ve 2760 mm aks mesafesine sahip.

Opel Zafira Tourer 1.6 CDTi Enjoy Active Prestij İç Mekan
Model içeride standart Opel modelleriyle aynı tasarıma sahip kabin ile bizleri karşılıyor. Pratik iç mekana alışmak kolay. Erişim konusunda model sorunsuz. MPV’ye yakışır bir şekilde sunulan eşya gözleri de başarılı. Çift bölmeli torpido ile bu başarısını katlıyor. Dönüşlerde görüşe engel olan A sütunu Zafira’da kullanılan camlı sütunlar ile önlenmiş. Kabin ferahlığını arttıran panoramik ön cam ve tavan test aracımızda yer almıyordu. Opsiyonel olarak sunulan bu özellik için ekstra ücret ödemeniz gerekecek. Önde ve arkada yer alan 5 kişiye yeterli alan sunmayı başaran Zafira, 7 kişilik oturma pozisyonunda ise en arkadaki iki kişiye sınırlı hacim vadediyor. Bagaj bölümünde 5 kişilik oturma düzeninde 710 litrelik bagaj hacmi sağlanırken, 7 kişilik oturma düzeninde bu alan 2 orta boy valizinizi ancak barındırabiliyor.

Opel Zafira Tourer 1.6 CDTi Enjoy Active Prestij Motor
Opel Zafira’da yer alan motoru geçtiğimiz yıl Avusturya’da kullanmıştık. Uzun süredir 1.6 dizel motoru merakla beklenen üreticinin cevabı olan 1598 cc hacmindeki bu ünite 3500 ile 4000 d/d arasında 136 Hp güç, 2000 d/d de ise 320 Nm tork değeri sağlıyor. 1626 Kg ağırlığındaki Zafira bu ünite ile 0-100 Km/s hızlanmasını 11.2 saniyede tamamlarken maksimum 193 Km/s hız değerine sahip. Fabrika verilerine göre Zafira 4.1 litre yakıt tüketim değerine sahip. Biz sakin kullanımlarda 5.7 litre, performanslı kullanımlarda ise 7.7 litrelik değerler elde ettik. Aracın karoser yapısı düşünüldüğünde bu değerler makul kabul edilebilir.

Opel Zafira Tourer 1.6 CDTi Enjoy Active Prestij Konfor & Yol Tutuş
Modelde yumuşak süspansiyonlara yer verilmiş. Konfor anlamında başarılı olan bu sistem irili ufaklı birçok çukuru size hissettirmiyor. Ses yalıtımı konusunda da başarılı olan model beğenimizi kazandı. Orta sertlikteki koltuklar uzun süreli yolculuklarda yorulmayı geciktiriyor. Konforlu bu yapı performanslı sürüşlerde size sınırlı şekilde destek oluyor. Modelde ilk kayma arkadan geliyor. ESP sistemi ise tüm versiyonlarda standart ve görevini başarıyla yerine getiriyor. Ancak araç karakteri gereği zaten sportif sürüşlere sizi itmeyecektir.

Opel Zafira Tourer 1.6 CDTi Enjoy Active Prestij Güvenlik
Opel Zafira, 2011 yılında girdiği çarpışma testlerinden beş yıldız almayı başardı. Çarpışma esnasında sürücünün kaval kemikleri ve göğüs kafesi dışındaki tüm bölgelerine ve yolcuya tam koruma sağlamıştır. Yandan araç çarpmalarında tüm uzuvlara tam koruma sağlarken, sabit bariyer çarpmalarında göğüs kafesi bölümüne sınırlı koruma sağlamıştır. arkadan çarpmalarda ise boyun bölgesine sağladığı tam koruma ile çarpışma testlerinden 5 yıldız ile ayrılmıştır.

Opel Zafira Tourer 1.6 CDTi Enjoy Active Prestij Teknik Özellik

Teknik Özellikler
Motor: 1.6 EcoTEC
Motor Hacmi: 1598 cc
Silindir Adedi: 4
Maksimum Güç: 136 Bg 3500-4000 d/d
Maksimum Tork: 320 Nm 2000 d/d
Performans
0-100 km/s Hızlanma 11.2 s
Maksimum Hız: 193 km/s

Frenler
Ön: Hava Kanallı Disk
Arka: Disk

Yakıt Türü Dizel
Yakıt Tüketimi
Şehir İçi: 4,6 lt
Şehir Dışı: 3,8 lt
Karma: 4,1 lt
Test: 5,7 lt
CO2 Emisyonu 109 gr/km
Boyutlar
Uzunluk: 4656 mm
Genişlik: 1884 mm
Yükseklik: 1685 mm
Dingil Mesafesi: 2760 mm
Bagaj Hacmi: 152-1792 lt
Yakıt Depo Kapasitesi: 58 lt
Boş Ağırlık: 1626 kg
Lastik Boyutu: 225/50 R 17

BMW 220d inceleme



Uzun yıllar 3, 5 ve 7 serisi ile mücadele veren BMW, şimdilerde 4 serisi ve yeni çıkardığı 2 serisi ile otomobil severlerin başını döndürmeye devam ediyor. 2 serisi olarak gelen bu model 1 serisinin sedan versiyonu olarak göze çarpıyor. 6 çeşit donanım paketine sahip olan modelin Türkiye’ye özel donanımının da olduğunun belirtmemiz gerekiyor. Model sadece 2 litre dizel motor seçeneği ile satın alınabiliyor. Test konuğumuz da BMW modellerinden çok iyi hatırladığımız 2.0 litre 184 Bg gücündeki ünite ile geliyor. M Sport donanımlı olan BMW 220D göründüğü kadar başarılı mı?

BMW 220 D M Sport Tasarım
Bir BMW klasiği Angel farlar yine aynı klasik böbrek ızgaralarının yanında konumlandırılmış. Far grubunun 4 serisi ile benzer olduğunun da altını çizelim. M Sport donanım ile gelen tampon tasarımı kışkırtıcı. Daha büyük hava kanallarına sahip bu tampon kıvrımlarıyla da otomobile dinamizm katmış. yan bölümde 18 inç alaşımlı jantlar göze çarpıyor. BMW Line’ları ve donanım paketlerine göre farklı jant seçenekleri de mevcut. Yan bölümde yine önden arkaya doğru uzanan keskin bir hat göze çarpıyor. Tavan çizgisi ise modelin Coupe karakterini desteklemek için arka bölüme doğru alçalarak ilerliyor. Arka bölümde de ailesinden daha farklı stop grubu göze çarpıyor. M Sport paket kapsamında gövdeden farklı difizör ve krom egzoz sahibi olunabiliyor. Buradaki difizörün M Sport paket olmasına rağmen sade kalması can sıkabilir. Model, 4432 mm uzunluğa, 1774 mm genişliğe, 1418 mm yüksekliğe ve 2690 mm aks mesafesine sahip. Bu değerler ile model 1 serisinden 108 mm daha uzun, 9 mm daha geniş, 3 mm daha alçak ve aynı uzunlukta aks mesafesine sahip.

BMW 220 D M Sport İç Mekan
Kokpit konusunda model farklılık taşımıyor. 1 serisinden hatırladığımız görsel yeni bir otomobil için oldukça demode. Model bir tek M Sport olduğundan dolayı sportif direksiyonuyla dikkat çekiyor. İç mekanın malzeme kalitesi ise BMW standartlarında. Yine M Sport paket kapsamında Alkantara döşemeler ve koltuklar ön plana çıkıyor. Ayrıca mavi dikişli koltuklar son derece şık bir görünüm sağlamış. Kapı kollarında ve ön yolcu önündeki krom görselli kaplamalar farklı renklerde değiştirilebiliyor. Konsolun ortasında alışıldık bir tasarım hakim. Eskimeye yüz tutan bu tasarım işlevsellik konusunda başarılı. Kapı kenarlarında ve vites bölümünde küçük eşya gözleri tatminkar. Arka bölüm alçalan tavan nedeniyle ilk etapta baş mesafesi korkusu yaşatabilir. Fakat arkada oturan insanların baş mesafesi tavan bölümünde yapılan içe doğru bombe ile iyileştirilmiş. Diz mesafesi konusunda da modelde sıkıntı yaşanmıyor. Modeldeki bagaj hacmi ise 390 litre olarak belirlenmiş. Bu alan 1 sersindeki bagaj hacminden 30 litre fazla.

BMW 220 D M Sport Motor
BMW 220D’de markanın başarılı işler çıkarmış dizel motoru olan 2.0 litrelik ünite bulunuyor. 4000 d/d’de 184 Bg güç ve 1750 ila 2750 devir bandında ise 380 Nm tork değeri sağlayan motor 230 Km/s maksimum hıza ve 7.1 saniyelik 0-100 Km/s hızlanma değerine sahip. Fabrika verilerine göre karma tüketim değeri ise 4.2 litre olarak belirlenmiş. 380 Nm tork değerine sahip bu motor alt devirlerde size maksimum destek sağlıyor. Üst devirlerde de başarılı olan model az da olsa dizel olduğunu hissettiriyor. Model ile sakin kullanımlarda 5,4 litrelik tüketimler elde etmek mümkün. Performanslı kullanımlarda 7,8 litrelik değerler elde ettik. BMW modellerinden alıştığımız sürüş modları BMW 220D’de de yer alıyor. Sport Plus ve Eco Pro modları arasında değişen bu sistem vites kolunun hemen yanından kontrol edilebiliyor. Eco Pro modunda ekonomi odaklı olan model Sport Plus modunda performansını zirveye taşıyor.

BMW 220 D M Sport Konfor & Yol Tutuş
Model yol tutuş anlamında takdiri hak ediyor. Çift kademeli ESP ile sınırlı kayma imkanı sunan BMW 220D’nin istendiğinde ESp sistemi tümüyle kapatılabiliyor. Servotronic direksiyon sayesinde direksiyonun sertliği hıza göre otomatik olarak değişiyor. Bu doğrultuda park yeri ararken veya park ederken manevralar kolaylaşıyor. Uzun far fonksiyonu ve adaptif farlar ise dış konfor donanımı arasında. İçeride ise yan destekli koltuklar oldukça başarılı. Virajlarda sizi koltukta tutmak için elinden geleni yapıyor. Yol sesi almayan mode;l rüzgar sesini yüksek hızlarda bir parça kabin içine yansıtıyor.

BMW 220 D M Sport Teknik Özellik

Motor: 2.0
Motor Hacmi: 1995
Silindir Adedi: 4
Maksimum Güç: 184 Bg 4000 d/d
Maksimum Tork: 380 Nm 1750-2750 d/d
Performans
0-100 km/s Hızlanma 7,1 s
Maksimum Hız: 230 km/s

Frenler
Ön: Hava Kanallı Disk
Arka: Disk

Yakıt Türü Dizel
Yakıt Tüketimi
Şehir İçi: 4,9 lt
Şehir Dışı: 3,8 lt
Karma: 4,2 lt
Test: 5,4 lt
CO2 Emisyonu 111 gr/km
Boyutlar
Uzunluk: 4432 mm
Genişlik: 1774 mm
Yükseklik: 1418 mm
Dingil Mesafesi: 2690 mm
Bagaj Hacmi: 390 lt
Yakıt Depo Kapasitesi: 52 lt
Boş Ağırlık: 1465 kg

Mini Cooper 2014 inceleme



Otomobil dünyasının kült araç olarak adlandıracağı nadir araçlardan birisi mini cooper’dır. 1961 yılında ilk modeli üretildiği zaman, şimdiki haline göre çok daha küçük ve bir o kadar da şirindi. O zamanlar 1.0 litrenin altındaki küçük motoru ile de pekte mütevaziydi. Üretiliş amacı ilk etapta küçük şehir aracı olsa da 2000 yılından sonra her ne kadar segmentini korusa da ilk nesline göre çok daha büyük mini olarak aramıza döndü. Bu değişimi daha sonra 2. ve 3. nesil mini cooper modelleri izledi. Vee yıl 2014, karşımızda 4. nesil yeni kasa mini cooper duruyor. O artık teknoloji ile bütünleşmiş bir mini. Fakat bir o kadar da geleneklerine bağlı otomobil. Şuan bmw bünyesinde gelişim gösteren, alman otomotiv teknolojisi ile bütünleşerek yepyeni haline kavuştu. Peki yeni mini cooper da bizleri neler bekliyor, neler değişmiş? Buyurun onlara bakalım.

Mini Ama Daha Karizmatik ve Daha Teknolojik
Yeni nesil mini cooper da öz kimlik bozulmadan biraz makyaj birazda yenilik şeklinde tasarımsal değişim yapılmış ve bu değişimde led aydınlatmalı sistem öne çıkarılmış. Boyut anlamında önemli değişim yaşanmış. Araç bir önceki modeline göre +122 mm uzamış, +7 mm yükselmiş ve 44 mm genişlemiş. Bunun yanı sıra 2014 yeni mini cooper aracın ağırlık oranın da ve bagaj hacminde değişim yaşanmış. Mini cooper modelinde +20 kg ve mini cooper d seçeneğinde +45 kg ağırlaşan yeni nesil cooper, bagaj hacminde +51 litre daha fazla hacim sunuyor. Donanım seviyesinde 9 dış renk seçeneği sunulan araçta, 10 farklı jant modeli yer alıyor. Bunları 15,16,17 ve 18 inçlik boyutlar arasından seçebiliyorsunuz. İç mekanda ise birçok kumaş çeşidi ile koltuklar daha kişiselleştirilebilir boyut kazanırken, kaplama alanlarında da birkaç opsiyon sunuluyor. Hazır iç mekana geçmişken buradan merak edilen detaylara inelim. Yazımın başında da belirttiğim üzere, 2014 yeni kasa mini cooper‘ın belirgin hatları sadık kalınmış. Bu iç mekanda da geçerliliğini korumuş. Daha teknolojik mini cooper olarak nitelendirebileceğimiz iç mekanda, kokpit alanı oldukça zengin medya sistemlerine sahip. Gösterge panelinde klasik kadran ile birlikte hemen altında dijital ekran yerini almış. Biraz ileride cama yansıyan ekran ise head-up display’in taa kendisi. Bu ekranda hız, navigasyon ve diğer araç bilgilerini görmek mümkün kılınmış. Fakat asıl şenlik kokpitin ortasında yer alıyor. 6.5 inç veya isteğe göre opsiyon olarak 8.8 inç olarak satın alınabilen bu multimedya ekranında navigasyon, müzik, arka kamera görüntüsü gibi detayları yansıtırken, etrafındaki led ışıklar aracın adeta yansıyan duyguları oluyor. Yani oldukça eğlenceli mini cooper ile karşı karşıyayız. Bunların yanı sıra yeni kasa mini cooper eğlenceli olduğu kadar güvenliğe de önem veriyor. Mesela bu araçta 60 km/s hıza kadar çarpışmayı önleme sistemi, park asistanı, aktif yaya koruma sistemi ve adaptif cruise control gibi özellikler yer alıyor.

Yeni Nesil Mini’ye Yeni Nesil Motor
4. nesil yeni cooper serisi ülkemizde şuan 3 kapılı olarak cooper, cooper d ve cooper s olarak satışa sunuluyor. Bu üç seçenekte daha güçlü ve daha verimli motor seçenekleri ile yerini aldı. Yeni mini cooper seçeneğinde bu sefer 1.6 litre değilde 3 silindirli 1.5 litrelik turbo beslemeli motor yer aldı. Artık daha çok güçlü ve daha verimli olan bu seçenek, 2014 mini cooper‘ın başlangıç seçeneğini oluşturuyor. Dizel cephesinde ise 1.6 litrelik 112 bg güç üreten seçenek yerine 1.5 litrelik daha güçlü ve ortalama tüketimde 3.5 litre gibi oldukça düşük yakıt tüketen motor kullanılmış. Ayrıca bu seçenekte yeni cooper daha ağır olmasına rağmen performans olarak çok kağıt üzerinde çok daha iyi görünüyor. Vee en heyecanlı noktaya geldik. Serinin performans modeli olan 2014 yeni kasa mini cooper s ise 1.6 litrelik turbo beslemeli 184 beygir güç üreten motoru terk etmiş. Onun yerine 2.0 litrelik 192 beygir güç üreten motor kullanmış. Bu artışlara rağmen yeni mini cooper s daha hızlı ve daha düşük yakıt tüketimi gerçekleştiren araç olmayı başarmış.

Sonuçta yeni mini cooper yeni tasarıma kavuşurken, arkasına teknolojiyi de almış. Bununla birlikte motor seçeneklerini elden geçirmiş ve daha alınabilir araç oluşturmuş. Şimdi gözler 5 kapılı modelde. Avrupa’da satışa sunulan yeni mini cooper 5 kapılı modelini merak edenler için, henüz ülkemize satışına başlanmadığını en başta belirteyim. Fakat tahmini fiyat isteyenler için 3.000 TL daha yüksek fiyata sahip olacağını düşünüyorum.

Yeni Kasa Mini Cooper Teknik Özellikleri
Yeni Mini Cooper
Motor: 1.5 lt 3 silindirli 136 bg 220 nm tork
Şanzıman: 6 ileri manuel
Performans: 0-100 km/s: 7.9 saniye – Maksimum hız: 210 km/s
Yakıt Tüketimi: Şehir içi / Şehir Dışı / Ortalama / Co2: 5.7 / 3.8 / 4.5 / 105 g/km
Boyut: Uzunluk / Yükseklik / Genişlik: 3821 mm / 1414 mm / 1727 mm
Bagaj Hacmi: 211 lt
Boş Ağırlık: 1085 kg

VW Polo 1.0 inceleme



Makyaj operasyonundan sonra eksiklerini kapatmanın yanı sıra, abisi vw golf 7′den de aldığı detaylarla sınıfında daha iyisini sunma amacıyla aramıza geri dönen vw polo, benzinli cephede tamamen atmosferik olayını kaldırmadı. Daha önce 1.2 ve 1.4 litrelik ünitelerle kullanıcısına hitap eden firma, volkswagen polo’dan vazgeçmek istemeyen ama şuan ki fiyat aralığında da onun maliyetine giremeyenler için 1.0 MPi seçeneğini sundu. 3 silindirli motorundan bahsedeceğim ama sadece “Trendline” donanımlı olarak gelen bu aracın sahip olduğu özelliklerden bahsetmek istiyorum.

Makyajlı polo’nun nimetlerinden en az faydalanan bu seçenekte, günümüz standartlarını asgari şekilde karşılayan b segmenti araç varlığı yer alıyor. Standart derken bazı firmaların hala kaçtığı özellikler, bu araçta yapılmamış. Mesela arka camlar otomatik, 5 inçlik dokunmatik ekran da standart olarak sunuluyor. Ses sistemindeki hoparlör sayısında da bir kısıt yok (6 adet). Aux ve usb girişleri de mevcut. Aynalar elektrikli ve ısıtmalı. Bunlara ek olarak torpido soğutmalı. Ayrıca güvenlik özelliklerinde de diğer donanımlardan fark yok. Özellikle makyaj operasyonu önceki modelde olmayan ESP, yokuş kalkış desteği ve elektronik diferansiyel kilidi özellikleri bu araçta da standart olarak yer alıyor.

Bunların yanı sıra göze batan kısımlar var mı? İlla ki oluyor. Mesela arka camlar tam inmiyor. Bunun yanı sıra kampana arka frenlerde canınızı sıkabilir. Haa bu kadar hafif ve küçük motorlu araçta arka disk fren olmazsa olmaz mı? Kesinlikle değil. Frenlerin performansı oldukça iyi idi. Fakat aracın içine bindiğinizde trendline olduğu hissi birkaç detayda bariz şekilde ortaya çıkması biraz üzebilir. Bunlar arasında direksiyon simidi fazlasıyla öne çıkıyor. Dışta ise gövde rengi olmayan kapı kolları ve yan aynalar bu hissi veriyor. Eğer baz vw polo aldığınızı içinizdeki özel kullanıcıya beğendirebilmişseniz sorun yok. Birazda motor üzerine konuşalım.

Mütevazi Motor
Küçük hacimli motorlar halkımız tarafından performansı açısından acımasızca yargılanır. Çekişi iyi değil, gitmez, performansı kötü vb. birçok olumsuz eleştiriler yapıldığına defalarca denk geldim. Bu konuda hem haklısınız hemde haksızsınız. Haklısınız. Çünkü birçok küçük hacimli araçlar zorlu rampalarda sıkıntı yaşatabiliyordu. Fakat yeni nesil otomobillerde güç ve ağırlık oranlaması daha iyi ayarlanmasıyla bu durum minimize edilmeye çalışılıyor. Haksız olduğunuz kısım ise aracı sadece güç-ağırlık dengesini ele almadan yargılamanız.

Söz konusu olan aracımıza dönüp devam edelim. Volkswagen polo 1.0 mpi seçeneğinde 3 silindirli motor bulunuyor. Bunu “vw up” üzerinde görsek normal olarak karşılayabilirdik ama b segmenti araçlar, son zamanlarda 1.4 litrenin altında motor kullandı mı, kullanıcı kafasında soru işaretine sebep olabiliyor. Aracın düz yol kullanımında sıkıntı yok. 1050 kg ağırlığı rahatlıkla taşıyor. 3 silindirli bu küçük motorun çıkardığı tok ses, boyundan büyük işleri başaracak havası katması da işin cabası olarak duruyor. Fakat bu araçla zorlu rampalarda vites düşebilirsiniz.

Daha önce de farklı markalarda 1.2 lt 3 silindirli motor kullandığım için sizlere şu çıkarımı yapayım. Bu motor 1.2 litrelik yeni nesil motorlara denk. Hatta birçok 1.4 litrelik motora denk işte çıkarabilir. Fakat altını özellikle çizerek belirtiyorum. Zorlu rampalarda bu ve buna benzer araçlardan fazlasını beklemeyin. Araç hakkında aktaracaklarım bu kadar. Bir başka otomobil incelemesinde görüşmek üzere…

Teknik
Motor: 1.0 lt MPi 3 silindirli 75 ps 95 nm tork (Benzinli)
Şanzıman: 5 ileri manuel
Performans: 0-100 km/s: 14.3 saniye – Maksimum hız: 173 km/s
Yakıt Tüketimi: Şehir içi / Şehir Dışı / Ortalama / Co2: 6.4 / 4.4 / 5.1 / 116 g/km
Boyut: Uzunluk / Yükseklik / Genişlik: 3972 mm / 1453 mm / 1682 mm
Bagaj Hacmi: 280 lt
Boş Ağırlık: 1050 kg

VW Golf GTI VII inceleme



1976 yılında sınırlı üretim kararıyla ortaya çıkan Golf GTI aslında bir efsanenin de başlamasına vesile oldu. GTI simgesi o otomobilin daha ateşli ve daha dinamik olduğunu ifade ediyordu. Model kısa sürede popüler olarak bu akımın kardeşi Polo’ya ve diğer markalara da geçmesini sağladı. 7 nesildir üretimde olan model son görünümü ile test konuğumuz.

Volkswagen Golf GTI 2.0 TSI Tasarım
Golf GTI’ın tasarımında standart versiyondan bariz farklılıklar bulunmuyor. Farklılaştırılan tampon tasarımı onu standart modelden ayırıyor. Tampon yanlarındaki üçlü keskin hatlar dikey konumlandırılmış sis farlarını bölümlere ayırmış. Daha dinamik bir görüntü sunan bu durum ön ızgaradaki GTI logolarıyla desteklenmiş. Izgara altındaki kırmızı çizgi de onu standart modelden ayıran diğer detaylardan. Yan bölümde göze çarpan 18 inç büyüklüğündeki Austin jantlar standart olarak sunuluyor. Bu jantların ardındaki kırmızı kaliperler de otomobili çekici kılıyor. Ön çamurlukta yer alan GTI logoları kırmızı font üzerine yazılarak dinamizm ruhunu hissetmemizi sağlamış. Ancak bizim gibi aracınızın rengi kırmızı ise bu logolar gölgede kalabiliyor. Bu rengi beğenmezseniz model size 8 opsiyonel 2 tanede standart olmak üzere 10 adet renk seçeneği de sunuyor. Arka bölüme gelindiğinde koyulaştırılmış LED destekli stoplar göze çarpıyor. Ayrıca spoyler, difizör ve çift çıkışlı egzoz sistemi onu arkadan daha sportif gösteriyor. VW Golf GTI, 4268 mm uzunluğa, 1790 mm genişliğe, 1442 mm yükseliğe ve 2631 mm aks mesafesine sahip. Standart modelden 13 mm daha uzun olan Golf GTI, 9 mm daha dar, 10 mm daha alçak ve 6 mm daha kısa aks mesafesine sahip.

Volkswagen Golf GTI 2.0 TSI İç Mekan
Golf GTI spor koltuklarıyla dikkat çekiyor. Uzun yan destekleri otomobil ile virajlarda eğlenirken sizi koltuğa kenetlemek için tasarlanmış. Kırmızı dikişli detaylar da onun ateşli bir hatchback olduğunu hatırlatıyor. Altı düz ve GTI logolu direksiyon hem efsaneyi hem de sportifliği niteliyor. Gösterge panelleri standart model ile aynı. Burada GTI efsanesine yakışır bir panel beklerdik. Orta konsoldaki dokunmatik ekran son derece işlevsel. Sürüş modları, tüketim değerleri ve benzeri birçok bilgiye buradan erişmek mümkün. Buradaki bilgilere gösterge panelinin ortasındaki ekrandan da erişilebiliyor. Model eşya gözü konusunda da oldukça cömert. Kapı iç ceplerinde, orta konsolda ve bunlara ek olarak koltuk altlarındaki çekmeceler fazlasıyla size yetiyor. Paralel uzanan tavan yapısı sayesinde baş mesafesi konusunda sıkıntı yaşamayan misafirlerin yaşam alanının da yeterli olduğunu belirtelim. Model standart versiyon ile aynı olan 380 litrelik bagaj hacmine sahip. Bu alan koltuklar yatırıldığında 1270 litreye kadar çıkarılabiliyor.

Volkswagen Golf GTI 2.0 TSI Motor
Golf GTI’da 2.0 litre turbo beslemeli TSI motor bulunuyor. EA888 kodlu bu motor 4500 ila 6200 d/d arasında 220 PS güç üretiyor. 1500 ila 4400 d/d arasında ise 350 Nm tork değerine sahip. Bu değerler ile 0-100 Km/s hızlanmasını 6.5 saniye gibi başarılı bir sürede tamamlayan aracın maksimum hızı 244 Km/s. Fabrika verilerine göre karma tüketim değeri ise 6.4 litre olarak belirlenmiş. Motor Euro 6 emisyon normlarını şimdiden yakalıyor. 6 ileri DSG şanzıman direksiyon üzerindeki kulakçıklardan ve vites kolu üzerinden de kontrol edilebiliyor. Yüksek tork alt devirlerde de sizinle birlikte oluyor. Modelde dikkat çeken bir diğer ayrıntı ise sunulan 5 farklı sürüş modu. “Comfort”, “Normal”, “Sport”, “Eco” ve “Individual” olarak adlandırılan bu modlarda araç farklı sürüş karakteri gösterebiliyor. Gaz pedalının tepkilerini ayarlayan bu seçenekler içinde “Eco” modunda maksimum ekonomi yapılabilirken, “Sport” modda performansının zirvesine çıkıyor. Eğer kendi sürüş modunuzu kendiniz yaratmak isterseniz “Individual” modu tam size göre. Bu modda direksiyon, motor ve benzeri donanımların ayrıntılı ayarını yapabiliyorsunuz. Model ile sakin kullanımlarda 8 litre, performanslı kullanımlarda da 14.3 litrelik tüketim değerleri elde ettik.

Volkswagen Golf GTI 2.0 TSI Konfor & Yol Tutuş
Modelde sert süspansiyonlara yer verilmiş. İnce yanaklı lastiklerin birleşmesiyle asfalt üzerindeki neredeyse her çukuru hissedebiliyorsunuz. Yol ve rüzgâr sesi yalıtımı konusunda başarılı olan model motor ve egzoz sesini iç mekâna yansıtıyor. Bu durumu GTI’da kimsenin sorun etmeyeceği aşikâr. Yan destekli koltuklar size fazlasıyla destek oluyor. Modelin baldır desteği ise başarılı. Sert süspansiyon ve hisli direksiyon sizi virajlarda üstün kılıyor. Çok zorlandığında önden kayan model ESP’nin yardımıyla sizi yolda tutuyor. Bunların yanı sıra modelde yer alan Elektronik dinamik diferansiyel kilidi (XDS) ESP’nin yükünü hafifletiyor. Bu sistem virajın içerisindeki tekerin yükü azaldığında ESP hidroliği sayesinde bu lastiğe fren basıncı uyguluyor. Uygulan basınç 5 ila 15 bar basınç arasında değişiyor. Bu sayede ESP’ye ihtiyaç duyulmadan güvenli ve hızlı bir şekilde virajları alabiliyorsunuz.

Volkswagen Golf GTI 2.0 TSI Güvenlik
VW Golf, yedinci nesliyle Euro Ncap çarpışma testlerine katıldı. Tasarım konusunda çok fazla farklılık bulunmamasından dolayı bu konuda eleştiri alsa da güvenlikte 5 yıldızı tartışmasız şekilde almayı başarıyor. Önden çarpışmalarda sabit kalan otomobil, sürücü ve yolculara gerekli güvenliği sağlamayı başarıyor. Yandan araç çarpışmalarında da başarısını devam ettiren bu model sabit bariyer çarpışmalarında bel ve göğüs bölgesinde tam puan alamadı. Arkadan çarpmalarda ise yüksek puan almayı başaran Golf 7, çeşitli güvenlik donanımlarıyla 5 yıldız almayı başardı.

Volkswagen Golf GTI 2.0 TSI Teknik Özellik

Motor: 2.0 TSI
Motor Hacmi: 1984 cc
Silindir Adedi: 4
Maksimum Güç: 220 PS 4500-6200 d/d
Maksimum Tork: 350 Nm 1500-4400 d/d
Performans
0-100 km/s Hızlanma 6,5 s
Maksimum Hız: 244 km/s

Frenler
Ön: Hava Kanallı Disk
Arka: Disk

Yakıt Türü Benzin
Yakıt Tüketimi
Şehir İçi: 8,1 lt
Şehir Dışı: 5,3 lt
Karma: 6,4 lt
Test: 8 lt
CO2 Emisyonu 148 gr/km
Boyutlar
Uzunluk: 4268 mm
Genişlik: 1790 mm
Yükseklik: 1442 mm
Dingil Mesafesi: 2631 mm
Bagaj Hacmi: 380 lt
Yakıt Depo Kapasitesi: 50 lt
Boş Ağırlık: 1370 kg
Lastik Boyutu: 225/40 R 18

Lada Vesta 2015

Rus arabası olarak tanınan Lada Vesta,2015 ve 2016 yıllarında kendinden oldukça söz ettireceğe benziyor.Priora modelinin yerine geçecek olan Vesta modeli, B ve C segmentinde yer alacak bir model olacak.

Yeni bir platform üzerine tasarlanan Lada Vesta 2015,keskin hatları ve dinamik görüntüsüyle hem spor bir araç hem de klasik bir aile arabası olarak görülüyor.Lada Vesta için Nissan-Renualt ile işbiliği yapıldı ve Megane modelinden bazı parçalarda yine bu modelde kullanıldı.Lada'nın bugüne kadarki en çok satacak modeli olarak görülen 2015 Lada Vesta için 76.6 milyon dolarlık yatırım yapıldı.

Kaputunun altında 87,106 ve 114 beygirlik 1.6 litrelik turbo benzinli motor olacağına kesin gözle bakılırken,6100 dolardan satışa çıkacak olan Lada Vesta'nın Türkiye fiyat listesinin vergilerle birlikte 30.000 TL'den başlayacağı tahmin ediliyor.

Renault Megane ST inceleme



Megane modeli Renault için ayrı bir önem taşıyor. İlk nesli ’90’lı yılların ortasında tanıtılan otomobil bugün 3. Nesliyle karşımızda. İkinci nesli 2003 yılında Avrupa’da yılın Otomobili seçilen aracın mevcuy jenerasyonu ise geçtiğimiz aylarda makyajlandı ve güncel görünümünü kazandı. Bugünkü test konuğumuz ise ailenin station wagon üyesi ‘Megane Sport Tourer’…

Renault Megane ST 1.5 dCi EDC GT Line Tasarım
Megane modelinin ikinci neslini hatırlayanlar aracın ne kadar sıra dışı bir görünüme sahip olduğunu bilirler. Üçüncü nesil ise modern görünen ama daha alışılmış çizgilere sahipti. İkinci kez makyajlanan Megane ailesinin ön tamponu bütünüyle değişmiş. Renault logosu markanın diğer modellerinde olduğu gibi irileşmiş ve daha da dikkat çeker hale gelmiş. Revize edilen LED tipi gündüz farları ön bölümün dikkat çeken parçaları arasında. Yan bölümde aracın gerçek kimliği ortaya çıkıyor. Uzatılan arka bölüm ile klasik station wagon hatları elde edilmiş. Arka kısımda radikal bir makyaj operasyonu yapılmamış. Stop grubunun iç tasarımı elden geçirilmiş. Megane Sport Tourer, 4567 mm uzunluğa, 1804 mm genişliğe ve 1507 mm yüksekliğe sahip. Bu değerler ile en güncel rakibi Toyota Auris Touring Sports modelinden daha büyük.

Renault Megane ST 1.5 dCi EDC GT Line İç Mekan
Megane’ın makyaj operasyonunun uğramadığı bir diğer yer de iç mekan. Malzeme kalitesi sınıf standartlarını karşılıyor. Konsolun en üstünde büyük bir ekran bulunuyor. Bu ekran satın alınırsa R-LINK gibi gelişkin bir sisteme ev sahipliği yapıyor. Dokunmatik de olan bu sistem ne yazık ki konumu sebebiyle bu şekilde kullanılamıyor. Kontroller yine vites kolunun arkasındaki joystick ile gerçekleştiriliyor. Aracımız GT Line donanımında olduğundan bu donanıma has kaplamalar ve kırmızı dikişli deri direksiyon bulunuyordu. Direksiyon simidi üzerinde bulunan kabartmalar sayesinde ele iyi oturması sağlanmış. Aracın pedalları da sportifliği vurgulamak amacıyla metal kaplamaya sahip. Megane Sport Tourer karoser yapısının verdiği avantajla 524 litrelik bir bagaj hacmi sunuyor. Bu hacim arka koltukların yatırılmasıyla 1600 litreye kadar yükseliyor. Aracın arka koltuk sırasında hatchback kardeşine göre belirgin bir diz mesafesi artışı yaşanmış.

Renault Megane ST 1.5 dCi EDC GT Line Motor
Megane Sport Tourer iki dizel motorla Türkiye’de satılıyor. Bunlar 1.5 litre dCi ve 1.6 litre dCi. Test ettiğimiz versiyonsa 1.5 dCi seçeneği idi. Sadece bu motorla sunulan EDC otomatikleştirilmiş şanzıman da aracımızda bulunuyordu. Pek çok modelde denediğimiz bu motor 4000 d/d’de 110hp güç, 1750 d/d’de 240 Nm tork çıkışına sahip. Fabrika verilerine göre motorun 0-100 km/s hızlanması 11.9 saniye olarak açıklanır. EDC otomatik şanzıman çift kavramalı olma özelliği taşıyor ve hızlı vites geçişleriyle dikkat çekiyor. Ancak düşük hızlarda biraz yavaş kaldığını da gözlemledik. Aracın fabrika verilerine göre karma yakıt tüketimi 4.2 litre. Bu değer ulaşılması zor bir hedef. Biz testimizde ancak 5.5 litrelik bir ortalama yakalayabildik.

Renault Megane ST 1.5 dCi EDC GT Line Konfor & Yol Tutuş
GT Line olması sebebiyle Megane Sport Tourer’da 17 inçlik jantlar ve görece düşük yanak profilli lastikler sebebiyle aracın bozuk zeminlerde konfor düzeyi düşük kalıyor. Viraj performansı ise yeterli. Ancak onun uzun bir gövdeye sahip olduğu unutulmamalı. Buna karşın araç çok zorlandığında ilk olarak önden kayma gösteriyor. Neyse ki ESP sisteminin varlığı tehlikeyi büyümeden engelliyor.

Seat Leon ST inceleme



Geniş iç ve bagaj hacmi sunmasına rağmen stationwagon karoserli araçlar Türkiye’de ne yazık ki istenen ilgiyi görmüyor. Bu algıyı yıkmaya çalışan markalar her geçen gün deyim yerindeyse kullanıcıları tavlamak için tasarım anlamında çekici stationwagon modeller üretmeye devam ediyor. Bu modellerden birisi ise Seat Leon ST oluyor.

Seat Leon ST 1.6 TDI DSG Tasarım
Modele önden baktığınızda HB karoserli yapısından farklı olmadığı rahatça anlaşılıyor. Modelin en kışkırtıcı detayı ise LED gündüz farları. Keskin hatlar otomobile agresif ve sportif bir hava katmış. İki parçalı petek ızgara ve krom ayrıntılar bu bölümü kaliteli göstermiş. Tampon altlarında yer alan sinyaller dönüşe duyarlı olma özelliği ile beğenimizi kazanıyor. Keskin hatların yan bölümde de yer alması ve bunu çok kollu bir jant grubu ile desteklenmesi sporcu kinliğin göz önüne çıkarılmasını sağlamış. arka bölümde ise stoplar HB karoserdeki gibi bagaj kapağına uzatılmış. Neredeyse olmazsa olmazlar arasına girecek olan cam üstü spoyler burada da yerini almış. Stopların bagaj kapağı üzerine uzatılması yükleme genişliğini arttırmış ancak bagaj yükleme seviyesinin biraz daha aşağıda olmasını beklerdik. Model; 4535 mm uzunluğa, 1816 mm genişliğe, 1454 mm yüksekliğe ve 2636 mm aks mesafesine sahip. Rakibi Ford Focus SW ile karşılaştırıldığında daha kısa, dar, alçak ve daha kısa aks mesafesine sahip.

Seat Leon ST 1.6 TDI DSG İç Mekan
Dış tasarımdaki benzerliği iç mekanda da bulmak mümkün. Gösterge paneli okunaklı ve sportif bir ruh uyandırıyor. Ayrıca bu panelin Audi A3’ün paneli ile benzerlik taşıdığı aşikar. Orta konsolda yükseğe konumlandırılmış bir ekran yer alıyor. 5 inç büyüklüğündeki bu ekran dokunmatik özelliğe sahip. Bluetooth sayesinde akıllı telefonunuzu bu ekrana bağlayabilir telefon görüşmelerinizi bu sayede eller serbest şekilde yapabilirsiniz. Ayrıca bu ekrandan otomobiliniz hakkında bir çok detaya erişebilmeniz mümkün. Sert malzemeler ile döşenmiş iç mekan için kaliteli diyebiliriz. 5 inç bilgi ekranının altında klima kumandaları yer alıyor. Butonların kullanımı kolay ve sistemin performansı başarılı. Vites önü, arkası, kolçak ve kapı iç cepleri eşya gözü konusunda destekçiniz. Baş ve diz mesafesi konusunda önde ve arkada da sorun yok. Cam tavan sayesinde kokpit ferah. Model bagaj alanı olarak ise 587 litrelik bir alan sunmuş. Bu hacim ile birçok rakibini geride bırakıyor.

Seat Leon ST 1.6 TDI DSG Motor
Araçta Volkswagen modellerinden de iyi hatırlayacağımız 1.6 litre dizel üniteye yer verilmiş. 3000 ila 4000 devir bandı arasında 105 bg güç üreten bu motor 1750 ila 2500 devir bandı arasında ise 250 Nm tork değeri sağlıyor. 1276 kg ağırlığındaki gövdeye 11 saniyelik 0-100 Km/s hızlanma değeri sunan motor maksimum 191 Km/s hız değerine sahip. Türkiye’de sadece DSG otomatik şanzımanla satılacak olan aracın fabrika verilerine göre karma tüketim değeri ise 3.9 litre. Alt devirlerde yüksek torkun avantajını kullanan motor canlı kalabiliyor. Ürettiği güç konusunda rakiplerinin gerisinde diyebiliriz. Model ile test tüketimimiz sakin kullanımlarda 5.8, performanslı kullanımlarda ise 8.4 litre olarak kayıtlara geçti.

Seat Leon ST 1.6 TDI DSG Konfor & Yol Tutuş
Modelde orta sertlikte süspansiyonlara yer verilmiş. 16 inç jantlar ile konfor anlamında başarılı sayılacak işler çıkarıyor. Yalıtım konusunda da başarılı olan model motor, yol ve rüzgar sesini kabin içine almıyor. Yan destekli koltuklar sizi iyi kavrayarak rahat bir yolculuk yapmanızı sağlıyor. Virajlarda da bunun avantajı fazlasıyla hissediliyor. Model hisli direksiyon ve orta sertlikteki süspansiyonları ile iyi bir viraj performansı sergiliyor. Modelin sınırlarını zorlarsanız önden kaymalara şahit olabilirsiniz. Standart olan ESP ise sizi yolda tutmak için elinden geleni yapıyor.

Seat Leon ST 1.6 TDI DSG Güvenlik
SEAT’ın başarılı model ailesi Leon, Sport Tourer versiyonu Leon ST ile bir kez daha güvenliğini kanıtladı. Ailenin 5 kapılı versiyonunda olduğu gibi Euro NCAP’ten beş yıldız alan model ikincil çarpışma fren sistemi gibi aktif güvenlik özellikleriyle bu ödülü almaya hak kazandı. Ön çarpışma, bir başka aracın yandan ve arkadan çarpması gibi testlerin yapıldığı programda Leon ST, yetişkin yolcu korumasında maksimum derece olan yüzde 94 ile derecelendirilirken, gerçekleştirilen dinamik testlerde çocuk güvenliği kategorisinde de en yüksek puanla; yüzde 92 ile derecelendirildi. Euro NCAP, yolcu hava yastığının arkaya dönük çocuk koltuğu kurulumunda pasif hale gelmesi uyarısının sürücü tarafından görüntülenebilmesi özelliğine de olumlu not verdi. Leon ST’nin beş yıldız almasında etkili bir güvenlik sistemi olan ikincil çarpışma freni, ilk çarpışmanın ardından aracı frenleyerek darbenin etkisiyle hızlanan aracı yavaşlatarak ikinci bir çarpışma riskini azaltıyor.

Hyundai i10 A/T inceleme



Yoğun trafik, park sorunu ve artan kullanım maliyetleri küçük sınıf modellerini iyiden iyiye ön plana çıkardı. Hyundai’nin gururu olan i10 ise bu başlıkların neredeyse tamamını karşılıyor. Tamamen yenilenen model daha şirin ve daha çekici bir yapı kazanmış. Küçük boyutlarıyla özellikle park problemi konusunda büyük avantaj sağlayan model otomatik vites seçeneğiyle de İstanbul gibi metropollerdeki sıkışık trafiğe çare olmayı amaçlıyor.

Hyundai i10 1.0 Style Otomatik Tasarım
Model selefine göre çok yol kat etmiş. Oval hatlar yerini daha belirgin ve keskin hatlara bırakmış. Geriye doğru uzatılmış farlar ve geniş ağzı andıran ön ızgara dikkat çeken detaylardan. Keskin hatlara çamurluk kenarlarında ve yan bölümde de rastlamak mümkün. Balık yüzgecini andıran ve mat siyah renge sahip olan kapı altındaki detay ile modele farklı bir hava katılması istenmiş. Ancak aracın rengi gereği bu detay göze çarpmıyor. Arka bölümde ise selefine göre küçültülerek konumlandırılmış stoplar göze çarpıyor. Arka camların C sütunu hizasına gelen bölümlerde kullanılan parlak siyah detaylar bu bölüme bütünlük sağlamış. Hyundai i10; 3665 mm uzunluğa, 1660 mm genişliğe, 1500 mm yüksekliğe ve 2385 mm dingil mesafesine sahip. Yüksüz ağırlığı 1008 Kg olan i10, 252 litrelik bagaj alanına sahip. Bir önceki versiyona göre daha uzun olan yeni i10, genişlik disiplininde de selefine göre artış göstermiş. Yüksekliği azalan model dingil mesafesinde de artış yaşamış.

Hyundai i10 1.0 Style Otomatik İç Mekan
Çift renkli ön panel içeride en dikkat çekici detaylardan. Özellikle turuncuya çalan ayrıntıların siyah ile kombine edilmesi görsel açıdan otomobile artı katmış. İsterseniz bu kombinasyonu sunulan farklı renklerle değiştirmeniz mümkün. Direksiyon üzerindeki kumandalar ile otomobilin yol bilgisayarı, ses sistemi gibi birçok özelliği kontrol edilebiliyor. Ses sistemi konusunda modelden çok şey beklememek gerek. Kendisi gibi ortalama bir performans sunuyor. Kapı kenarlarında, vites önünde küçük eşyalarınız için birçok yer sunulmuş. Eğer yetersiz gelirse torpido gözü de size yardımcı olabilir. Müzik sisteminin hemen altında yer alan klima kumandaları ise erişim anlamında sıkıntısız. Sistemin kullanımı kolay ve performansı başarılı. Önde oturan yolcular hacim anlamında sıkıntı yaşamazken arka koltuktaki uzun boylu yolcular diz mesafesi konusun da sorun yaşayabilirler. Modelde 252 litrelik bagaj hacmi sunulmuş. Selefine göre bu değer 27 litre artış göstermiş.

Hyundai i10 1.0 Style Otomatik Motor
Kendisi gibi 1.0 litre küçük hacme sahip olan Hyundai i10, 5500 d/’de 66 Bg güç 3500 d/d’de ise 95 Nm tork değeri üretiyor. 4 ileri otomatik şanzıman ile kombine edilen bu ünite 0-100 Km/s hızlanmasını 16.8 saniyede tamamlarken maksimum 145 Km/s hız değerine sahip. Fabrika verilerine göre karma tüketim değeri ise 6 litre olarak belirlenmiş. Atmosferik olan bu küçük ünite alt devirleri hiç ama hiç sevmiyor. Üst devirlerde de “benim sınırlarım var “ diyen motor ile sakin kullanımlarda 7 litre performanslı kullanımlarda ise 8.3 litrelik değer elde ettik. 4 kademeli otomatik şanzıman ise sarsıntılı geçişlerle keyif kaçırabiliyor.

Hyundai i10 1.0 Style Otomatik Konfor & Yol Tutuş
Kısa aks mesafesi ve orta sertlikteki süspansiyonlar ile konfor anlamında düşük seyahatler yaşatan i10 keyif kaçırabilir. Sert süspansiyonların virajlarda avantajlı olması beklenirken bu sistemin size destek olamaması ve hissiz direksiyonunda bu duruma eklenmesi moral bozuyor. İlk kaymayı önden başlatan i10, ESP sistemi sayesinde rayından ayrılmıyor. Eğer aracı karakterine göre kullanırsanız sorun yaşamıyorsunuz. Sert koltuklar uzun yolculuklarda yorulmayı geciktirirken modelin selefine göre daha az yol ve rüzgâr sesi aldığının altını çizmek gerekiyor.

Hyundai i10 1.0 Style Otomatik Güvenlik
Hyundai i10 katıldığı çarpışma testlerinden 4 yıldız ile ayrıldı. Çarpışma esnasında kabini sağlam kalan model sürücünün sürünün sadece iki baldır ve kafa kısmına tam koruma sağlarken, yolcunun ise kaval kemikleri dışından tüm vücuduna tam koruma sağlamıştır. Yandan otomobil ile çarpışmalarda tüm uzuvlara tam koruma sağlayan Hyundai i10, sabit bariyer çarpmalarında göğüs kafesi ve bel bölgesi dışında tüm uzuvlarına tam koruma sağlamıştır. Arkadan çarpmalarda da boyun bölgesine sağladığı tam koruma ile EuroNcap çarpışma testlerinden 4 yıldız almayı başardı.

Mercedes-Benz CLA180 CDI 7G-DCT inceleme



CLS serisinin alternatifi olarak görünen CLA piyasaya çıktığı ilk andan itibaren özellikle tasarımıyla dikkat çekti. Ailenin 1.6 litre benzinli motorunun gücü arkasına alan modelin Türkiye şartlarında akaryakıt fiyatları sebebiyle satış rakamları törpüleniyordu. Marka bunun üzerine Renault ile olan ortaklığı doğrultusunda 1.5 litre dizel üniteyi CLA modelinde de sunmaya başladı.

Mercedes-Benz CLA180 CDI Tasarım
A serisine hatırlatan ön yüz, petek şeklindeki ızgara ve nikelaj detaylar ile şık kılınmış. Mercedes modellerinden alışık olduğumuz büyük logo ızgara üzerinde yerini almış. Kaput üzerinde ve tamponda bulunan keskin çizgiler modeli agresif bakışlara kavuşturmuş. LED destekli gündüz farları bu bölüme ayrı bir hava katmış. Yan bölümde keskin hatlar ve çok kollu jant grubu ile sportif ruh desteklenmiş. Bu otomobilde CLS serisini çağrıştıran en önemli detay ise arka stoplar oluyor. Bagaj çizgisi de bu iddiayı destekliyor. Sportiflik anlamında modele artı katan “U” şeklindeki bagaj ağzı buraya yükleme yapılırken sıkıntı oluşturabilir. Boyutlarına baktığımızda Mercedes CLA 180, 4630 mm uzunluğa, 1777 mm genişliğe, 1432 mm yüksekliğe ve 2699 mm aks mesafesine sahip. Bu değerler ile rakibi A3 sedandan 174 mm daha uzun, 19 mm daha dar, 16 mm daha yüksek, 62 mm daha fazla dingil mesafesine sahip.

Mercedes-Benz CLA180 CDI İç Mekan
Kardeşi A serisi rüzgarları iç mekanda da kendini gösteriyor. Direksiyon, havalandırma kanalları tamamen aynı. Okunaklı gösterge panelleri başarılı. Panelin ortasındaki ekrandan ise yol bilgisayarı notlarına ulaşabiliyorsunuz. Orta konsoldaki ekran sonradan eklenmiş hissini çağrıştırıyor. İlk makyajla ekranın çözünürlüğünün ve işlevinin güncellenmesi şart. Orta konsoldaki joystick kumanda yardımıyla buraya erişim mümkün. Geri park kamerası olarak da kullanılabilen ekran müzik sistemi kapalıyken vitesi “R” konumuna getirdiğinizde çalışmıyor. Küçük bir detay ancak büyük eksiklik. Küçük eşya gözü konusunda Mercedes-Benz CLA 180 cüretkar. Bunu özellikle vites topuzunu direksiyon arkasına taşımaya borçlu. Kapı iç cepleri de bu konuya destekçi. Önde sunulan alan yeterli. Ancak arkada sunulan baş mesafesi alçalan tavan çizgisi sebebiyle uzun boylu yolcuları rahatsız edecektir. Bagaj bölümünde ise arka alanın dar yapısının aksine CLA rakibi A3 sedana 45 litre fark atarak 470 litre gibi büyük bir hacmi size sunmayı başarıyor. Fakat yükleme ağzı sebebiyle bagajın kullanımı çok kolay değil.

Mercedes-Benz CLA180 CDI Motor
Mercedes-Benz CLA180’de 1.5 litre motora yer verilmiş. 4000 d/d’de 109 PS güç üreten ünite 1750 ile 2500 devir bandı arasında 205 Nm tork değeri sağlıyor. 7 ileri otomatik şanzıman ile kombine edilen ünite, 0-100 Km/s hızlanmasını 11.9 saniyede tamamlarken maksimum 205 Km/s hız değerine sahip. Fabrika verilerine göre karma tüketim değeri ise 5.1 litre olarak belirlenmiş. Alt devirlerden itibaren gücü hissettiren ünite ile sakin kullanımlarda 6.2 litre, performanslı kullanımlarda ise 7.4 litre gibi değerlere imza attı.

Mercedes-Benz CLA180 CDI Konfor & Yol Tutuş
Mercedes-Benz CLA 180 CDI’da sert süspansiyonlara yer verilmiş. Bu durum aracın konfor başlığını törpülemiş. Ancak modelin yol tutuş karakterine artı katmış. Hisli direksiyonla da birleşen bu avantaj virajlarda elinizi kuvvetlendiriyor. Modelin sınırları zorlandığında ilk kaymayı önden gerçekleştiriyor. ESP bu duruma anında müdahale ederek sizi rayınıza oturtuyor. Yalıtım konusunda sınıf ortalamalarında bir performans sunan CLA 180, yüksek devirlerde motor sesini kabine yansıtıyor. Ön yolcularda sıkıntı yaşanmazken arka bölümdeki misafirler düşük tavan yapısı sebebiyle sorun yaşıyor.

Mercedes-Benz CLA180 CDI Güvenlik
Model 2013 yılında girdiği testten 5 yıldız almayı başardı. Önden çarpmalarda sürücünün göğüs yolcunun ise sol kaval kemiği dışında tüm uzuvlarına maksimum koruma sağlayan model, yandan araç ile çarpmalarda tüm eklemlere maksimum koruma sağlamıştır. Sabit bariyer çarpmalarında ise göğüs bölgesine sınırlı bel bölgesine ise yeterli koruma sağlamasıyla dikkat çeken model arkadan çarpmalarda da boyun bölgesine tam koruma sağlamıştır.

Mercedes-Benz C180 inceleme



Mercedes-Benz’deki yenileme akımı C serisinde de gerçekleşti. Uzun yıllar gerek tasarımı gerekse satış rakamlarıyla adından söz ettiren bu otomobil, Nisan ayından itibaren yeni yüzüyle Türkiye’de satılıyor. Şık tasarımıyla dikkat çeken C serisinde ağabeyi E serisinden de esintiler görmek mümkün. Dört farklı donanım ile satın alabildiğiniz C serisi motor seçeneği olarak ise 2 benzinli ve bir de dizel üniteyi sunuyor. Önümüzdeki yıl Renault ile dizel motor kardeşliği yapması beklenen model, 1.6 litre benzinli motoruyla test konuğumuz oluyor.

Mercedes-Benz C180 Fascination 7G-Tronic Tasarım
Selefine göre daha dinamik olan model eskisine göre keskin hatlara kavuşmuş. Yeni far grubunun kullanıldığı araç, selefinin aksine LED gündüz aydınlatmalarını far grubunun içine taşımış. Bu tasarım ile E serisine de benzediğini görmek mümkün. Tampon kenarlarında yer alan havalandırma kanalları çift parçalı krom çıtalar ile şık kılınmış. Selefine göre ön ızgara daha oval hatlara kavuşturulmuş. Paralel uzanan ızgara hatları ise marka logosuyla birleştirerek bütünlük sağlanmış. Yan bölümde keskin hatları görmek mümkün. 17 inç alaşımlı jantlar ise mütevazı bir yapı oluşturmuş. Yan aynalarda da değişimler göze çarpıyor. Selefinde çift çizgi halinde yan aynalarda uzanan sinyaller yerini tek ve sade bir ışık grubuna bırakmış. Ek olarak selefindeki dikdörtgen seklini andıran yan aynalar yeni nesilde oval bir yapıya kavuşmuş. Arka bölüme geldiğimizde yeni S serisini hatırlatan bir tasarım bizleri karşılıyor. Bu algıyı oluşturan en büyük detay ise stop grubu ve difüzör oluyor. Krom kaplı difüzör şık bir görüntü sunarken yükseltilen bagaj kapağı çizgisiyle bu bölüme sportif bir hava katmış. Yeni Mercedes C serisi, 4686 mm uzunluğa, 1810 mm genişliğe, 1442 mm yüksekliğe ve 2840 mm aks mesafesine sahip. Bu değerler ile eskisinden 95 mm daha uzun, 40 mm daha geniş, 5 mm daha alçak ve 80 mm daha uzun aks mesafesine sahip. En güçlü rakibi BMW 3 serisinden ise 62 mm daha uzun, 1 mm daha dar, 13 mm daha yüksek ve 30 mm daha uzun aks mesafesine sahip.

Mercedes-Benz C180 Fascination 7G-Tronic İç Mekan
Bu kısımda tasarım anlamında yine S serisinden esintiler görmek mümkün. Orta ve ön konsoldaki kontrol kumandaları, kapı içlerindeki hoparlörler ve sürücü kapısındaki kontrol kumandaları bu benzerliği destekliyor. Selefindeki gibi 3 kollu direksiyon yapısı göze çarpıyor. Ancak yeni C serisinde bu direksiyon iç bükey bir yapı kazanmış. Krom detaylarla süslenen direksiyon otomobilin bir çok özelliğini kontrol eden tuşlar ile ergonomi anlamında size destek oluyor. Ön konsolun orta bölümünde piyano siyahı bir kaplama kullanılmış. Dilerseniz bunu ahşap görüntüye sahip olan bir seçenek ile değiştirebilirsiniz. Krom renk ile belirginleştirilmiş tuşların kullanımı oldukça kolay. İki koltuk arasında konumlandırılan Touchpad şık ve kolay kullanılıyor. Bu donanımı kullanarak orta konsoldaki ekran yardımıyla otomobilinizle ilgili birçok özelliği kontrol edip hatta internette sörf bile yapmak mümkün. Eğer bu butonun kullanımı zor derseniz hemen bu tuşun altında joystic görevi gören yuvarlak bir tuş ile sistemi kontrol edebiliyorsunuz. Bu kontrol kumandasının solunda park yardım ve otomobilin sürüş modlarını kon trol eden butonlar yer alıyor. Hemen sağ tarafında ise Start&Stop, müzik sistemini açıp kapama tuşu ve ses kontrol kumandalarına yer verilmiş. Vitesin direksiyon arkasındaki bir kola taşınması orta konsolda küçük eşya gözü konusunda size geniş bir alan sunmuş. Bu alanın dışında çift kapaklı kolçak kısmında ve kapı iç ceplerinde alanlar mevcut. Çift parçalı sunroof sayesinde iç mekan ferah kılınırken önde ve arkada oturan misafirler hacim, diz ve baş mesafesi konusunda sıkıntı çekmiyor. Ferah iç hacmin yanı sıra model bagajda 480 litrelik bir alanı kullanımınıza sunuyor. Bu alan selefine göre 5 litre daha arttırılmış ve rakibi BMW 3 serisi ile aynı ölçüye sahip.

Mercedes-Benz C180 Fascination 7G-Tronic Motor
Makyajlı selefinde bir ara 1.8 litre sonra tekrar 1.6 litre olarak sunulan ünite yeni Mercedes C serisinde yine 1.6 litre olarak kullanılmış. Turbo destekli 1.6 litrelik ünite 5300 d/d’de 156 bg güç ve 1200 ila 4000 devir bantları arasında 250 Nm tork üretiyor. Bu motor modele 8.5 saniyelik 0-100 Km/s hızlanma ve maksimum 223 Km/s hız değeri sunuyor. Fabrika verilerine göre karma tüketim değeri ise 5.5 litre. 7G-Tronic şanzıman ile kombine edilen bu ünite BMW modellerinden anımsadığımız sürüş modlarına sahip. Eco, Comfort, Sport, Sport+ ve Invidual olarak sıralanan modlar size farklı sürüş karakterleri sunuyor. Eco modunda tamamıyla ekonomik sürüşler yaptıran modelin gaz tepkileri yumuşuyor ve klima ve benzeri konfor özelliklerinin performansları düşürülüyor. Sport + modunda gücünün son damlasına kadar size hizmet eden model, individual modda ise motor, direksiyon, start stop sistemi ve havalandırmayı istediğiniz şekilde uyarlama imkanını size sunuyor. Model ile Eco modu aktif iken sakin kullanımlarda 7 litre, Sport + ve Individual mod da performanslı kullanımlarda 9.4 litrelik tüketim değerleri elde ettik. Eco modunda gösterge panelinde ekonomik sürüşe yönlendiren bilgileri takip ederek tüketim değerinizi daha da aşağıya çekebilirsiniz.

Mercedes-Benz C180 Fascination 7G-Tronic Konfor & Yol Tutuş
Otomobilde darbe emişi yüksek süspansiyonlara yer verilmiş. Ancak test aracımızdaki gibi 17 inç jantlar tercih ederseniz konforunuz bir parça törpülenebilir. Viraj performansı da başarılı olan model sınırları zorlandığında ilk kaymayı arkadan başlatıyor. ESP sistemi sayesinde rayında tutulan modelde ESP devre dışı bırakılıyor. Bu durum sizi boş alanlarda arkadan itişin keyfini çıkarabileceğim düşüncesine itebilir. Ancak ESP’yi devre dışı bıraksanız da sistem kayma şiddetlenince müdahalelerde bulunuyor. İçerideki yan destekli ön koltuklar size özellikle virajlarda fazlasıyla yardım sağlıyor. Ayrıca ayarlanabilir baldır destekli koltuklar son derece dikkat çekici.

İSPARK’tan 100 bin araca 100 bin ağaç


Türkiye’deki otoparkçılığın mimarı İSPARK, “100 Bin Araç 100 Bin Ağaç” sloganıyla başlattığı kampanya ile 4 yılda 100 bin fidan dikecek. İSPARK ve İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü arasında imzalanan protokol kapsamında her yıl 25 bin fidan dikimi ile devam edecek proje dört yılda tamamlanacak.

KESİLEN HER FİŞ FİDAN OLARAK GERİ DÖNÜYOR
İSPARK Genel Müdürü Mehmet Çevik ve İstanbul Orman Bölge Müdürü Zekeriya Mere’nin imzaladığı protokolle projenin ilk adımı yakın zamanda Kanlıca ve Çatalca’da 25 bin fidan dikimi ile başlatılacak.
Sürdürülebilir sosyal ve çevresel projelerle daha temiz ve yaşanabilir bir kent hayatının oluşmasına katkı sağlamayı hedeflediklerini belirten İSPARK Genel Müdürü Mehmet Çevik, “Kurum olarak başlattığımız Park Et Devam Et otoparkları, Elektrikli araçlar için kurduğumuz şarj istasyonları, Güneş enerjisiyle çalışan otopark tabelaları ve Akıllı Bisiklet projesi gibi insan hayatını ve doğayı koruyan projelerimize bir yenisini daha ekledik. İstanbulluların ödediği her bir ücretin katkısıyla oluşturduğumuz hatıra ormanında 100 bin fidan dikeceğiz. Onların da dikili bir ağacı olacak ve hep birlikte doğal yaşamı destekleyeceğiz. Ormanlar havamızın, suyumuzun, toprağımızın sağlığımızın kaynağı ve garantisidir. ” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin öncülüğünde yapılan fidan dikim kampanyalarını takdirle ve mutlulukla karşıladığını belirten Orman Bölge Müdürü Zekeriya Mere, “Ağaçlandırma seferberliği tüm kurumlarımızın ve gönüllü kuruluşlarımızın desteğiyle devam ediyor. İSPARK’ın yüklendiği bu görev daha temiz bir çevrede yaşamamıza katkı sağlayacağı gibi gelecek nesillerimize de bırakacağımız en büyük miras olacaktır ”dedi.
İstanbul genelinde işlettiği otopark kapasitesi kadar fidan dikmeyi hedefleyen İSPARK, vatandaşların ödediği her bir otopark ücreti ile doğal yaşam destek verecek. Kanlıca ve Çatalca’da bu yıl tamamlanacak projenin ardından Orman Bölge Müdürlüğünün ihtiyaç kapsamında Anadolu ve Avrupa yakasında belirleyeceği arazilerde 75 bin fidanın dikimiyle proje sürdürülecek.

Opel Astra Sedan 1.6 CDTi inceleme



Türkiye’de en çok satılan sınıf C, en çok satılan karoser tipiyse ‘Sedan’. Opel’in bu sınıf için ürettiği Astra bugüne kadar çetin bir mücadele içinde 1.3 litrelik dizel motoruyla varlık göstermeye çalışıyordu. Ama artık karşımızda merakla beklenen 1.6 litrelik dizel motor var. Üstelik bu kez popüler ‘Sedan’ karoserin kalbinde…

Opel Astra Sedan 1.6 CDTi Cosmo Tasarım
Astra J olarak anılan güncel model ilk kez 2009 yılında yollara çıkmıştı ve çekici bir tasarıma sahipti. Testini gerçekleştirdiğimiz sedan karoserse 2012’de gama eklenmişti. Bunun yanında otomobilde ufak bir makyaj da gerçekleştirilmişti. Astra’daki makyaj ön bölümde farklı tasarım farlar ve geniş ağız ile fark ediliyor. Ön ızgara tamamıyla, alt ızgara ise çerçevesinde yer alan krom detaylar ile şık kılınmış. Modelde genel olarak oval hatlar kullanılmış. Ama sportiflik de terk edilmemiş. Yan bölümde de oval hatlar etkisini sürdürürken, alaşımlı jantlar otomobilin sportif yönüne atıfta bulunuyor. Cosmo donanımlı Opel Astra Sedan modelleri standart 17 inçlik alaşım jantlarla satılıyor. İsteğe bağlı olarak 18 inçlik alaşım jantlar tercih edilebiliyor.Tavan çizgisi arkaya doğru alçalırken omuz çizgisi de bu bölüme doğru yükseliş göstermiş. Arka bölümde yanlara doğru uzatılmış stoplar göze çarpıyor. Bagaj kapağının nerdeyse dik bir açıyla tampona kadar uzanması bagajın yüklenmesini kolaylaştırıyor. Opel Astra Sedan, 4658 mm uzunluğa, 1814 mm genişliğe ve 1501 mm yüksekliğe sahip. Aks aralığı ise 2685 mm. Bu ölçüler ile Astra Sedan en büyük rakibi Renault Fluence’den büyük bir otomobil.

Opel Astra Sedan 1.6 CDTi Cosmo İç Mekan
Opel’in son 5 yılına hakim kullanıcılar, Astra Sedan’ın içinde de farklı bir atmosfer bulmayacaklar. Kullanılan malzemelerin kalitesi iyi. Ancak kokpitte aşağılara doğru indikçe malzemelerin sertleştiğini söylemeliyiz. Orta konsolda yer alan müzik sistemi kalabalık duruyor. Kesinlikle alışkanlık gerektiriyor. Alışınca da kullanışlı olduğunu görüyorsunuz. Sistemin direksiyon üzerinden de kumanda edilebilmesi, otomobile ergonomi anlamında artı kazandırmış. Hemen altında yer alan klima kumandalarının kullanımı kolay. Sistemin performansı ise başarılı. Vites önünde sınırlı bir küçük eşya gözü kullanılsa da el freni kolu yerine bir tuşa çevrilmesi vites arkasında fazlasıyla geniş eşya gözlerinin yer almasını sağlamış. Önde ve arkada sunulan diz mesafesi yeterli seviyede. Tavanın arkaya doğru inen kavisli yapısı arkada oturanlara bir miktar klostrofobik bir ortam yaratmış. Astra Sedan 420 litrelik hacme sahip. Bu hacim rakibi Renault Fluence’in 530 litresi karşısında ufak kalıyor.

Opel Astra Sedan 1.6 CDTi Cosmo Motor
Motor geliştirme konusunda birkaç yıldır çaba sarf eden Opel’in dizel cephesindeki en önemli ürünü hiç kuşkusuz 1.6 litrelik ünite. Tamamen alüminyumdan imal edilen motor Euro6 standartlarını da bugünden yakalıyor. Motorun en büyük özelliği ekstra bir katkı gerektirmeden Nitrojen Oksit salınımını azaltması. Bu motor 3500 devirde 136hp güç, 2000 devirde ise 320 Nm tork üretiyor. Alt devirlerde çok az bir cansızlık yaşansa da 2000’devirden itibaren yaşanan güç patlaması etkileyici. Astra Sedan, 136hp’lik motoruyla fabrika verilerine göre 0’dan 100km/s hıza 10.1 saniyede ulaşıyor. Sessiz çalışan motor karma kullanımda fabrika verilerine göre 3.9 litre tüketim ortalamasına sahip. Ama biz testimiz boyunca 5.8 litrenin altına indiremedik. Performanslı kullandığımızdaysa tüketimin 7 litreye yaklaştığını gözledik.

Opel Astra Sedan 1.6 CDTi Cosmo Konfor & Yol Tutuş
Opel Astra Sedan’da orta sertlikte bir süspansiyon kullanılmış. Klasik Opel karakterine sahip süspansiyonun sunduğu konfor ve sertlik çok iyi ayarlanmış. Çok kısa ve sert darbeler dışında darbe emiş başarılı. Bu süspansiyon yol tutuşun iyi olmasını garanti ediyor. Direksiyonun geri bildirim düzeyi iyi… Araç virajlarda stabil bir görüntü çiziyor. Eğer sürücü viraj çıkışında erken tam gaz verir ise önden kayma yaşanabiliyor. Bu tip sürücü hataları içinse tüm versiyonlarda ESP sunuluyor. İstenildiğinde ESP çekiş kontrol butonuna uzun süreli basılarak kapatılabiliyor. Diz mesafesinin genişliği ile de göz dolduruyor.

Dacia Duster 4x2 ve 4x4 inceleme



Dünyada ve Türkiye’de her geçen gün yükselen bir marka olan Dacia, artık model gamındaki araçlarını birer birer makyajlıyor. Bu operasyonun son ürünü ise Duster… Ekonomik arazi aracı kavramıyla bizi tanıştıran model makyajlı haliyle geçtiğimiz günlerde testimize konuk oldu. İşte daha önce yurt dışında denediğimiz Duster’ın Türkiye yollarındaki performansı…

Dacia Duster 1.5 dCi 4x2 110hp Laureate Tasarım
Duster makyaj öncesi model gibi yine güçlü görünüyor. Hatta ona ödediğiniz bedelin üzerinde bir görünüme sahip olduğunu söylemeliyiz. Başarısında bu özelliğin payı da hiç tartışılmaz. Makyajla birlikte özellikle ön bölümde ciddi değişimler yaşanmış. Markanın iki yıl önce Sao Paulo Otomobil Fuarı’nda sergilediği DCross ismindeki konseptinden ilham alınarak şekillendirilen ön bölümde yeni radyatör ızgarası dikkat çekiyor. Farların da iç tasarımı yenilenmiş. Bu sınıftaki araçların vaz geçilmezi tavan rayları da yenilikten nasibini almış. Eski modele göre daha kalınlar ve üzerinde ‘DUSTER’ yazıyor. Arka kısımdaysa iç tasarımı değişen stoplar dikkat çekiyor. Egzozda krom kaplama kullanılırken 4x4 modellerde bu ayrımı sağlayan yazının yeri ve şekli de değiştirilmiş. 4316 mm uzunluğa sahip olan araç eski modele göre tasarımsal değişimlerden ötürü 6 mm uzamış. Genişlikte de 2 mm artış yaşanmış.

Dacia Duster 1.5 dCi 4x2 110hp Laureate İç Mekan
Makyajla birlikte Duster’ın en çok mesai harcanan kısmı iç mekanı olmuş. Eski dağınık ve demode duran iç mekan yeni modelde elden geçirilmiş. Malzeme kalitesi görüntüde ciddi bir artış gösteriyor. Ancak dokununca artışın sınırlı kaldığını görüyorsunuz. Eski modelde orta konsolda olan cam kumandaları makyajla birlikte alışılmış yeri olan kapı içlerine taşınmış. Orta konsolda artık tüm Dacia modellerinde gördüğümüz 7 inçlik MediaNAV multimedya ve navigasyon sistemini görüyoruz. Tabii bunun her donanım seviyesinde olmadığını belirtmeliyiz. Duster’da artık hız sabitleme sistemi ve arka park sensörü de belirli donanımlarda sunuluyor. El freninin altındaki elektrikli ayna ayar kumandaları kullanışlı değil. Ayrıca test aracımızda sunulan kol dayama sebebiyle koltuk sırtlıklarını ayarlamak zorlu bir sınavdı. Makyajla birlikte Duster’ın 475 litrelik bagaj hacminde bir değişiklik olmamış.

Dacia Duster 1.5 dCi 4x2 110hp Laureate Motor
Test ettiğimiz Duster modelinde ailenin en çok satılan motoru; 1.5 litrelik turbo, dizel ünite bulunuyordu. 4x2 versiyonda bu motorun 90 ve 100 hp’lik iki versiyonu bulunuyor. Bizim aracımızdaki versiyon 4000 d/d’de 110hp, 1750 d/d’de ise 240Nm tork çıkışına sahipti. 6 kademeli manuel şanzımanla kombine edilen araç 0’dan 100 km/s hıza fabrika verilerine göre 12.2 saniyede ulaşıyor. Makyajla birlikte ECO modu da sunulan araç kokpitte; bu modu devreye alan butona basıldığında gaz tepkilerini azalıyor ve ekonomi yapılmasına katkı sağlanıyor. Fabrika verilerine göre aracın karma tüketim ortalaması 4.7 litre. Bizim gerçekleştirdiğimiz testte yakaladığımız ortalama ise 5.5 litreydi.

Dacia Duster 1.5 dCi 4x2 110hp Laureate Konfor & Yol Tutuş
Duster yumuşak sayılabilecek bir süspansiyona sahip. Bu onun darbe emiş performansını dolayısıyla iç mekan konforunu artırıyor. Ancak virajlarda yüksek yapının da etkisiyle belirgin bir yana yatma yaşanıyor. Direksiyonun da hissiz yapısı devam ediyor. Buna karşın artık tüm Duster modellerinde ESP sistemi standart olarak sunuluyor. Bu güvenliği garanti altına alıyor. Aracın direksiyonu yine sadece yükseklik ayarına sahip. Fakat yüksek oturma pozisyonu sayesinde rahat bir konum almak çok zor değil. Duster makyajlanırken yalıtımı da artırılmış. İçeri sızan ses eski modele göre azaltılmış. Yalıtımın en belirgin artısı ise ısınma konusunda yaşanıyor. Daha önce uzun dönem testimizde aracın soğuk havalarda özellikle arkada oturanları yeteri kadar ısıtamadığını gözlemlemiştik. Ancak yeni modelde böyle bir sorun bulunmuyor.

Dacia Duster 1.5 dCi 4x2 110hp Laureate Güvenlik
Dacia Duster 2011 yılında katıldığı testlerden 3 yıldız alabildi. Model önde çarpmalarda sürücünün göğüs ve baldır kısmı dışında tüm uzuvlarına tam koruma sağlarken, yolcunun ise kaval kemikleri ve göğüs kafesi dışında tüm bölgelerine maksimum koruma sağladı. Yandan araç ile çarpmalarda göğüs kafesi yeterli koruma sağlarken, sabit bariyer çarpmalarında ise göğüs bölgesine zayıf bir koruma sağlamış. Arkadan çarpmalarda da boyun bölgesine sağladığı sınırlı koruma ile çarpışma testlerinden ancak 3 yıldız alabildi.

Nissan X-Trail 1.6 dci CVT inceleme



2001 yılında doğan Nissan X-Trail, 2. Jenerasyonunda da ufak değişimlerle müşterilere sunulmuştu. Haziran ayında yapılan Türkiye lansmanıyla tanışma fırsatı bulduğumuz yeni modelse selefinden tamamen farklılaşan bir tasarımla karşımıza çıktı. Daha çok kardeşi Qashqai’den esintileri tasarımında barındıran model selefindeki heybetli yapısını korumuş. Peki neler değişmiş? Yoksa sert X-Trail gitmiş yerine daha evcil bir X-Trail mi gelmiş?

Nissan X-Trail 1.6 dCi 130 Hp X-Tronic Platinium Premium Pack Tasarım
Nissan X-Trail selefinden tasarım olarak tamamen ayrışmış. Önceki nesliyle daha keskin hatlara sahip olan model yeni yüzünde oval bir yapıya yer vermiş. Ön bölümde far yapısı kardeşi Qashqai ile neredeyse benzer. Ek olarak ızgaradaki V görseli ve marka logosu da kardeşinden tanıdık. Kaput üzerindeki hatlar onu güçlü kılmış. Yan bölüme geldiğimizde ise modelin selefindeki keskin tasarım dilinden kurtulduğu daha net şekilde anlaşılıyor. Çamurluk çizgileri bile daha sade tutulmuş. Burada kullanılan gövdeden farklı renkte çıkıntılar ‘arazi otomobili’ temasını kullanıcıya yansıtıyor. Bunları desteklemek için tavan üzerinde raylara yer verilmiş. Selefinde bu raylar üzerinde arazi için aydınlatmalarda bulunuyordu. Ancak yeni neslinde bu detaya yer verilmemiş. Karartılmış arka camlar yan bölümde dikkat çekerken, kapı kolları ve cam kenarındaki çıtalar modele şıklık katmış. Nissan X-Trail ön bölümde kardeşine benzemiş ama arka bölümde hem selefinden hem de Qashqai’den tamamen ayrılmış. Selefindeki C sütununa dikey konumlandırılmış stop yerleşiminden vazgeçilip bagaj üzerine uzanan bir yerleşim tercih edilmiş. Şeffaflaştırılmış stoplar farklı bir hava katmış. Eski nesle göre yeni X-Trail boy olarak 17mm ve aks aralığı olarak 76mm daha uzun tasarlanmış. Böylece iç mekanda daha fazla yaşam alanı sunuyor. Ayrıca yeni model 300 mm daha geniş ve 5 mm daha alçak yapıda tasarlanmasına rağmen zemin yüksekliğinden ödün verilmeden 210 mm olan ölçü korunabilmiş. Yeni X-Trail eskisine kıyasla 90 kg daha hafif. Fakat ana yapısında yüzde 50 yüksek dayanımlı çelik malzeme kullanımına yer verilmiş.

Nissan X-Trail 1.6 dCi 130 Hp X-Tronic Platinium Premium Pack İç Mekan
Nissan X-Trail dışarıda olduğu gibi kabinde de kardeşi Qashqai ile benzerlik taşıyor. Çift renkli ön konsol iyi bir kombinasyon. Açık renkli döşemeler iç mekanı ferah kılmış. Üç kollu direksiyon ele oturuyor ve dar sokaklardaki manevra kolaylığı ile göz dolduruyor. Üzerindeki kumandalardan da Cruise Control, yol bilgisayarı ve müzik sistemine müdahale edebiliyorsunuz. Gösterge paneli de Qashqai ile aynı. Panelin orta bölümündeki alandan otomobilinizin yol bilgisayarı notlarına erişebiliyorsunuz. Anahtarsız giriş ve çalıştırma sistemine sahip olan X-Trail, motor çalıştırma butonunu direksiyon arkasında gizlemiş. Buraya erişim alışkanlık gerektiriyor. Piyano siyahı detaylar kalite algısını yükseltmiş. Orta konsoldaki dokunmatik özellikli ekran başarılı. Müzik sisteminin kontrol edilebildiği bu ekrandan, çevre görüş sistemi sayesinde modelin dört bir tarafını da görebiliyorsunuz. Ek olarak güvenlik kalkanı felsefesiyle araçta; otomatik çarpışma önleyici sistem, kör nokta uyarı sistemi, şerit takip uyarı sistemi, hareketli nesne algılama sistemi, lastik basınç uyarı sistemi, yorgunluk algılama sistemi, trafik işareti algılama sistemi ve otomatik uzun far asistanı gibi özelliklere yer verilmiş. Önde ve arkada sunulan alan yeterli. Özellikle arkada oturan bireylerin baş mesafesi konusunda sıkıntı yaşamadığı net bir şekilde görülüyor. Burada altını çizmemiz gereken bir diğer detay ise 77 derece açı ile açılan kapılar. X-Trail bu özelliği sayesinde arka koltuklara iniş ve binişi kolaylaştırmış. Model selefinde 5 koltuklu olarak satın alınabiliyordu. 7 koltuklu versiyonu ise selefinde bulunmuyordu. Bu süreçte Nissan; Qashqai+2 ile müşterilere çözüm sunuyordu. Şimdi ise Qasqai+2 üretilmeyerek 7 kişilik bir otomobil arayanlara X-Trail’ı sunuluyor. Arka iki koltuk başarılı bir düşünce ancak burada sadece küçük bireyler seyahat edebilir. Bagaj hacmi 445 litre. 7 kişilik oturma düzeninde 135 litreye düşen bu alan tüm koltuklar yatırınca 1982 litreye çıkıyor.

Nissan X-Trail 1.6 dCi 130 Hp X-Tronic Platinium Premium Pack Motor
Model ülkemizde sadece 1.6 litre dizel motorla satışa sunuluyor. Renault’tan alınan turbo, dizel ünite 4000 d/d’de 130 bg güç, 1750 d/d’de ise 320 Nm tork değeri sağlıyor. CVT teknolojisine sahip X-Tronic şanzıman ile satılan Nissan X-Trail, 0-100 Km/s hızlanmasını 11.4 saniyede tamamlarken maksimum 180 Km/s hız değerine sahip. Fabrika verilerine göre karma tüketim değeri 5.1 litre olarak belirlenmiş. Sakin kullanımlarda model ile 5 litre gibi dikkat çekici bir değere inilebiliyor. Performanslı kullanımda tüketim ise 7.2 litreye çıkıyor.

Nissan X-Trail 1.6 dCi 130 Hp X-Tronic Platinium Premium Pack Konfor & Yol Tutuş
Modelde yumuşak süspansiyonlara yer verilmiş. Nissan X-Trail bu sistem sayesinde arazi kullanımında Yeterli konforu sunuyor. Yüksek yapı ve yumuşak lastikler modelin viraj performansını törpülerken sınırları aşıldığında arkadan kayma yaşatabiliyor. ESP sistemi bu konudaki en büyük yardımcınız. Model yalıtım konusunda başarılı. Yol ve rüzgar sesini kabin içine yansıtmayan model aynı başarıyı motor sesi için gösteremiyor. CVT şanzıman güç ihtiyacı hissettiğinizde üst devirlerde kalarak motor sesinin kabin içine fazlasıyla yansımasına sebep oluyor. Ek olarak açılır cam tavan asfalt sürüşlerinde dahi ses yapıyor. Bu durum test aracından kaynaklı olabilir.

Nissan X-Trail 1.6 dCi 130 Hp X-Tronic Platinium Premium Pack Güvenlik
Nissan’ın yeni modeli X-Trail EuroNcap çarpışma testlerinden 5 yıldız ile ayrıldı. Çarpışma esnasında kabini sağlam kalan model sürücünün kaval kemiği ve göğüs kafesi dışında, yolcunun ise sadece göğüs kafesi dışında tüm uzuvlarına tam koruma sağlamıştır. Yandan araç ile çarpmalarda tam koruma sağlayan model, sabit bariyer çarpmalarında ise göğüs kafesi dışında tüm bölgelere tam koruma sağlamıştır. arkadan çarpmalarda da boyun bölgesine sınırlı önden çarpmalarda ise tam koruma sağlayan X-Trail EuroNcap’den 5 yıldız ile ayrıldı.

2015 BMW X6 inceleme



BMW tamamen yenilenen X6’nın detaylarını açıkladı. Segmentinin yaratıcısı olan modelin ikinci jenerasyonu, yine sportif hatlarıyla ilk jenerasyonun izinden gidiyor. Yeni otomobil sportif hatlarının yanı sıra daha iyi aerodinamikler ve bi-xenon farlar, otomatik bagaj kapağı ve 19 inçlik alaşım jantlar gibi yeni standart donanımlarıyla dikkat çekiyor. X6’nın kabini ise spor direksiyonu, Dakota deri koltukları ve 10.25 inç’e kadar ekrana sahip iDrive infotainment sistemiyle X5’i andırıyor.

Yeni X6 başlangıçta üç farklı motor seçeneği ile satışa sunulacak. xDrive50i 450 bg güç ve 650 Nm tork üreten 4.4-litre TwinPower Turbo V8 motora sahip olacak. Otomobil bu motor ile birlikte 0-100 km/s sprintini 4.8 sn’de tamamlayacak ve maksimum 250 km/s hıza sahip olacak.

xDrive30d iki dizel seçenekten daha güçsüzü olacak. Bu versiyonda bulunan 3-litre TwinPower Turbo altı silindirli motor 258 bg güç ve 560 Nm tork üretecek ve otomobilin 6.7 sn’lik 0-100 km/s hızlanma ve 230 km/s’lik maksimum hız verisine sahip olmasını sağlayacak. M50d ise daha güçlü dizel seçenek olarak müşterilerin beğenisine sunulacak. 3-litre üç turbolu altı silindirli dizel motora sahip olacak olan bu versiyon 381 bg güç ve 740 Nm tork üretecek ve motorun bu ekstra güç ve torku otomobili 0’dan 100 km/s’ye 5.2 sn’de ulaştırırken, otomobilin 250 km/s’lik maksimum hıza sahip olmasını sağlayacak.

Bu motor seçeneklerini 2015 yılı baharında sunulacak olan sDrive35i, xDrive35i ve xDrive40d versiyonları takip edecek.

Önümüzdeki aralık ayında Avrupa’da satışına başlanacak olan 2015 BMW X6 sahip olduğu bütün yeniliklere rağmen otomobilde kullanılan alüminyum, magnezyum ve termoplastikler gibi hafif teknolojileri sayesinde bir önceki jenerasyondan 40 kg’ye kadar hafif olacak.

Mercedes-Benz GLA200 inceleme



Herkese hitap etmek… Mercedes-Benz’in son 3 yılına damga vuran strateji. Yenilenen A Serisi, CLA ile bunu büyük oranda başaran marka şimdi de GLA ile kompakt crossoverlar arasına giriş yapıyor. 2013 yılı Frankfurt Otomobil Fuarı’nda resmi olarak sergilenen araç birkaç aydır da ülkemizde satışta. Bakalım GLA, beklenen Mercedes-Benz kalitesini bize sunabilecek mi?

Mercedes-Benz GLA200 Urban Tasarım

GLA’nın tasarımı için ‘A Serisi’ne benziyor demek çok yanlış olmayacaktır. Ön bölümde büyük farlar güçlü bir görünüm yaratmış. Kromajlı radyatör ızgarası da bu güçlü görünümün destekçisi. Ön tamponun altındaki kromajlı alansa arazi koşullarına gönderme niteliğinde. Yan bölümde aracın güçlü görünmesini sağlayan kabartılar bulunuyor. Ayrıca bu sınıfta bir aracın vazgeçilmezi metalik tavan rayı da unutulmamış. Arka bölümde büyük stoplar yer alıyor. Hatta bu stoplar aracın boyutlarına göre fazlasıyla iri. Bagaj kapağı aşağıya doğru daralan bir yapıya sahip. Ancak bu durum CLA modelindeki kadar belirgin değil. Arka tamponun yine alt kısmı kromajla kaplanmış. Mercedes-Benz GLA, 4.417 mm uzunluğa, 1.804 mm genişliğe ve 1.494 mm yüksekliğe sahip. Bu ölçüler ile GLA, rakipleri Audi Q3’ten büyük ama BMW X1’den küçük bir araç. GLA’yı crossover olarak nitelendirsek de zeminden yüksekliği A Serisi’nden sadece 5 cm daha fazla.

Mercedes-Benz GLA200 Urban İç Mekan

Aracın iç mekan tasarımı A, CLA modelleri ile birebir aynı. Orta konsolun en üstünde sonradan eklenmiş gibi duran bir ekran bulunuyor. Altındaysa üçlü havalandırma ızgaraları yer alıyor. Daha alta ise sırası ile müzik sistemi ve klima kumandaları konumlandırılmış. İç mekanın malzeme kalitesi başarılı. Ancak orta konsoldaki metalik kaplama özellikle güneşli havalarda fazlaca yansıma yapıyor. İç mekan en yeni Mercedes modeli C Serisi düşünüldüğünde eski hissettiriyor. Ekranın çözünürlüğü düşük ve sundukları ne yazık ki kısıtlı. Ekran orta kol dayamanın önündeki joystick ile kontrol edilebiliyor. GLA, 481 litre bagaj hacmine sahip. Bu hacim rakibi Audi Q3’ten daha iyi bir değer.

Mercedes-Benz GLA200 Urban Motor

Mercedes-Benz GLA200 modelinde markanın pek çok modelinden tanıdığımız 1.6 litre hacminde turbo motor görev yapıyordu. M270 kodlu bu motorun tamamı alüminyumdan imal edilmiş. Motor 5300 d/d’de 156 PS güç, 1250 ile 4000 d/d arasında ise 250 Nm tork çıkışına sahip. GLA, 4MATIC dört tekerlekten çekişli seçeneği de bulunuyor. Bizim test ettiğimiz modelse önden çekişli idi. Motorun gücü markanın çift kavrama teknolojisine sahip otomatikleştirilmiş şanzımanı 7G-DCT ile yere aktarılıyor. Fabrika verilerine göre GLA200’ün 0-100 km/s hızlanması 8.8 saniye sürüyor. Alt devirlerde yeterli ataklığı gösteren model testimiz süresince 8.5 litre ortalama tüketime imza attı. Fabrika karma tüketim değeri ise 5.9 litre olarak açıklanıyor.

Mercedes-Benz GLA200 Urban Konfor & Yol Tutuş

GLA’nın, daha yüksek yanaklı lastikleri ve yumuşatılmış süspansiyonları A Serisi’ne göre çok daha konforlu olmasını sağlamış. Ancak özellikle engebeli yüzeylerde yine de bir miktar zıpladığını belirtmeliyiz. Tabii tüm bunlar aracın A Serisi’ne göre yol tutuş yeteneklerini azaltmış. Özellikle rakipleri düşünüldüğünde BMW X1 çok daha dinamik bir sürüşe sahipken, GLA bu disiplinde Audi Q3 ile rekabet edebiliyor. Direksiyon direkt tepkilere ve doğal bir hisse sahip.

Nissan Qashqai 1.6 dci inceleme



Kompakt crossover segmentinin yaratıcısı olan Nissan Qashqai ile ilk kez 2006 yılında tanıtıldı. 2010’da makyajlanan birinci nesil Qashqai yüksek satış rakamlarına ulaşarak Japon üreticinin yüzünü özellikle Avrupa pazarında güldürmüştü. 2013 yılı sonunda tümüyle yenilenen model ikinci nesliyle başarısını sürdürmeyi hedefliyor.

Nissan Qashqai 1.6 dci Platinum Premium Pack X-Tronic Tasarım

Qashqai ikinci nesliyle selefine göre bambaşka bir otomobil olmuş. LED ile kombine edilen ön farlar bumerang şekliyle aracın ön bölümüne farklı bir hava katmış. Radyatör ızgarası ve bu bölümdeki kromaj kaplama markanın modern tasarım anlayışını yansıtıyor. Test aracımızda renginden dolayı çok anlaşılmasa da gövdenin alt kısmında kullanılan koyu plastik kaplamalar hafif arazi koşullarına gönderme taşıyor. Selefindeki iç bükey ve dış bükey tasarım çizgileriyle kombine edilen ön motor kapağının yerini ön ızgarada ‘U’ şeklindeki ayrıntıyla birleşen keskin hatlı bir yapı almış. Yan bölümde selefine göre daha oval tasarım hatları kullanılmış. Bu hatlar aracın tasarımını akıcı kılmış. Model arka bölümde de köklü değişime girmiş. İlk olarak stoplar selefine göre daha çok uzatılmış. Bagaj yükleme çizgisi daha aşağıya taşınmış. Yeni Qashqai, selefine göre 20 mm daha geniş, 47 mm daha uzun ancak 15 mm daha alçak.

Nissan Qashqai 1.6 dci Platinum Premium Pack X-Tronic İç Mekan

Birinci nesil Qashqai’nin en çok eleştirildiği konu iç mekan kalitesinin aracın sınıf standartlarını karşılamamasıydı. Nissan bu durumu fark edecek olmuş ki yeni Qashqai’de bu konuda ciddi iyileşmeler gerçekleştirmiş. 3 kollu deri direksiyon, krom detaylarla zenginleştirilmiş. Direksiyon üzerindeki kumandalar ergonomik. İç mekanda kullanılan piyano siyahı kaplamalar şık olsa da toz ve parmak izini kolaylıkla gösteriyor. Orta konsolda dijital bir ekran bulunuyor. Bu ekran üzerinden müzik, navigasyon sistemlerini kontrol etmek mümkün. Ayrıca bu ekran geri görüş kamerası ve Nissan güvenlik kalkanı sisteminin görüntülerini de iç mekana yansıtıyor. Kapı içlerinde ve vites kenarlarında kullanılan ambiyans aydınlatmaları da oldukça şık ayrıntılar olmuş. Gösterge paneli de yenilik rüzgârlarından nasibini almış. Selefinde siyah beyaz olan gösterge panelinin ortasındaki ekran yeni nesilde renkli olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca bu ekranın efektleri de selefine göre daha başarılı. Eşya gözü konusunda kapı iç cepleri ve vites arkası yeterli olurken; vitesin önündeki alan sınırlı kalmış. Model önde ve arkada yeterli baş ve diz mesafesi sunuyor. Modeldeki bagaj hacmi ise selefine göre 20 litre artırılarak 430 litreye çıkarılmış.

Nissan Qashqai 1.6 dci Platinum Premium Pack X-Tronic Motor

Test ettiğimiz Qashqai modelinde Renault’dan alınan 1.6 litrelik turbo dizel motor kullanılıyordu. R9M kodlu Renault R ailesine üye bu motor 4000 devirde 130 PS güç, 1750 d/d’de 320 Nm tork üretiyor. Motorun gücü ön tekerleklere markanın X-Tronic ismini verdiği CVT teknolojili bir otomatik şanzımanla aktarılıyor. Fabrika verilerine göre 0’dan saatte 100 km hıza 11.1 saniyede ulaşan Qashqai’nin karma kullanımda yakıt tüketimi de 4.6 litre. Biz bu rakamı yakalayamadık ama sakin sürüşlerde 5.8 litrelik bir ortalama tutturabildik. Fakat performanslı kullanmak isterseniz tüketimin 8 litreyi geçtiğini belirtmeliyiz.

Nissan Qashqai 1.6 dci Platinum Premium Pack X-Tronic Konfor & Yol Tutuş

Qashqai’nin süspansiyon sertliği çok iyi ayarlanmış. Zemin çok bozulmadıkça darbe emiş anlamında başarısını gösteriyor. Ancak sık ve sert darbeleri soğurmakta güçlük çektiğini söylemeliyiz. Qashqai selefine göre çok daha dinamik bir yol tutuşa sahip. Gövde hareketleri kontrollü ve başarılı. Direksiyon sistemi de yeterli bilgilendirmeyi sürücüye iletiyor. Hızlı otoyol sürüşlerinde büyük aynalar rüzgar sesi oluşmasına sebep oluyor. Bunun dışında yalıtım çok başarılı.

Nissan Qashqai 1.6 dci Platinum Premium Pack X-Tronic Güvenlik

Selefiyle Euroncap çarpışma testlerinden 5 yıldız ile ayrılan model yeni görünümüyle de geleneği bozmayarak tam puan almayı başardı.

BMW 428i xdrive vs 420d RWD



Geçtiğimiz yıl Eylül ayında tanıtılan model, 3 Serisi’nin izlerini taşıyor. Zaten 3 Serisi’nin coupe ve cabrio versiyonlarının yerine üretilen 4 Serisi çekici tasarım, akıllı bağlantı çözümleri, daha uzun ve daha alçak yapı otomobilin öne çıkan özellikleri arasında. Cabrio olarak da satın alınabilen BMW 4 Serisi; Sport Line, Modern Line ve Luxury Line donanım seçeneklerine sahip.

Tasarım
BMW 3 Serisi’nden ilham alınarak üretilen model şık tasarımıyla dikkat çekiyor. Keskin hatlar onu son derece sportif kılıyor. BMW’nin efsane detaylarından çift parçalı ızgara ve LED farlar ön yüzde yerini almış. Özellikle LED farların gece sürüşlerinde fazlasıyla kışkırtıcı olduğu aşikar. Geniş bir ağzı andıran tamponun alt kısmı ve dikey konumlandırılmış havalandırma kanalları sportifliği destekleyen diğer detaylardan. Yan bölümde balık solungacından esinlenmiş hava yarıkları ve aracın boyunca uzanan keskin hatlar göze çarpıyor. Çok kollu jant grubu sportiflikten çok, otomobile şıklık katıyor. Arka bölüme geldiğimizde ise klasik BMW çizgileri görüyoruz. Ancak tampondaki keskin hatlar, arka siyah renkteki difüzör ve krom egzoz borusu otomobilin sportif karakterinin bu bölüme de yansımasını sağlamış. BMW 4 Serisi, 4638 mm uzunluğa, 1825 mm genişliğe, 1377 mm yüksekliğe ve 2810 mm aks mesafesine sahip. Bu değerler ile 3 Serisi’nden 26 mm daha uzun, 43 mm daha geniş, 16 mm daha alçak ve 50 mm daha geniş aks mesafesine sahip.

İç Mekan
Model BMW klasiğini bozmayan bir iç mekana sahip. 3 kollu direksiyon ve birçok detay diğer BMW modellerini hatırlatıyor. Luxury donanım ile gelen ahşap görselli detaylar şık görünüyor ancak bu tarz kaplamanın artık demode olduğu bir gerçek. Ancak içeriyi daha sportif bir havaya büründürmek istiyorsanız M Sport paketi tam da size göre. Vites önünde, kolçakta ve kapı iç ceplerinde yeterince eşya gözü mevcut. Orta konsolda yer alan müzik ve klima sistemi kullanım açısında oldukça kolay ve iki sistemin de performansı başarılı. Müzik sistemi orta konsoldaki bir joystik yardımı ile kontrol edilebiliyor. Gelişmiş iDrive sistemi sayesinde joystik üzerindeki alan dokunmatik özelliği kazanabiliyor. Bu donanım test aracımızda yoktu ancak ekstra satın alabiliyorsunuz. 2+2 oturma düzeni sunan BMW 420d hacim konusunda ise başarılı. Coupe otomobillerde arkadaki diz mesafesi dar beklenirken model burada tatminkar sayılabilecek bir alan sunuyor. Bagaj alanı olarak ise 445 litrelik bir hacmi arka bölümde sizlere sunmuş.

Motor
420d versiyonu test konuğumuz olan model 2.0 litre dizel üniteye sahip. 4000 d/d’de 184 Hp güç ve 1750 ila 2750 devir bantları aralığında 380 Nm tork üreten bu ünite 420d’ye 7.3 saniyelik 0-100 Km/s hızlanma ve 232 Km/s maksimum hız değeri sağlıyor. Fabrika verilerine göre karma tüketim değeri ise 4.6 litre olarak belirlenmiş. BMW ailesinden tanıdık olan bu motor 380 Nm tork ile sürücüyü alt devirlerde üzmüyor. Tüm BMW 4 Serisi Coupe modellerine standart olarak sunulan Sürüş Deneyimi Kontrolü düğmesi aracın karakterini değiştirebiliyor. Sürücü sürüş karakterine göre “Eco Pro”, “Comfort”, “Sport”, “Sport+” modlarından birini tercih edebiliyor. Tüm modları diğer BMW modellerinden hatırlamak mümkün. Aracı “Eco Pro” moduna aldığınızda 50 ila 160 Km/s hız aralığında ayağınızı gazdan çektiğiniz anda motorun gücünü aktarma organlarından ayıran bir sistem devreye giriyor. Böylece model yelken etkisi dediğimiz bir modda süzülmeye başlıyor. Bu sayede yakıt ekonomisi konusunda başarılı değerlere ulaşabiliyorsunuz. Üst devirlerde ise benzinli modeli kadar etkili olmayan araç ile sakin kullanımlarda 7.2 litrelik değer elde ettik. Performanslı kullanımlardaki tüketim değeri ise 9.3 litre olarak kayıtlara geçti.

Konfor & Yol Tutuş
Modelde sert süspansiyon bulunuyor. Sert yapısıyla birçok irili ufaklı çukuru hissediyorsunuz. Konfor anlamında eksi görünen bu durum özellikle virajlarda elinizi güçlendirince bunu tamamen unutuyorsunuz. Hisli direksiyon, alçak yapı ve arkadan itişli olmanın da verdiği avantaj ile model virajın her noktasında size avantaj sağlıyor. Model motor, yol ve rüzgar sesini de başarılı bir şekilde yalıtarak kabin içine almıyor. Yan destekli koltuklar ise sizi başarılı bir şekilde kavrayarak rahat bir yolculuk yapmanızı sağlıyor. Modelin sınırlarını zorladığında ilk kaymayı arkadan gerçekleştiriyor. Direksiyon kontralarıyla toparlanabilen bu durum kayma şiddetlenirse ESP’nin devreye girmesiyle engelleniyor. Tabiî ki boş alanlarda ESP engeliyle karşılaşmadan eğlenmek isterseniz ESP düğmesine birkaç saniye basılı tutmanız yeterli.

Neoplan Türkiye'deki Man Tesislerinde Üretilecek

Otobüs dünyasının premium markası NEOPLAN, artık sadece Ankara’daki MAN Türkiye’nin tesislerinde üretilecek. NEOPLAN’ın tüm modellerinin üretimini üstlenmesi ile birlikte MAN Türkiye’nin; üretim, istihdam, ciro, ihracat rakamları da önemli ölçüde gelişecek.

MAN Türkiye’nin Ankara Akyurt’taki üretim tesislerinde gerçekleşen Yeni NEOPLAN Üretim Üssü Açılış Töreni’nde konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, bu gelişmenin MAN Türkiye için çok önemli bir gurur kaynağı olduğunu ve geleceğe dair önemli işaretler taşıdığına da dikkat çekti. Bakan Işık, “Bu, aynı zamanda Türkiye otomotiv sektörünün kapasitesinin, kabiliyetinin ne kadar önemli bir noktada olduğunu da gösteriyor. Bununla birlikte, sanayiye, üretime verdiğimiz, teknolojiye ve Ar-Ge’ye verdiğimiz önem ve yürüttüğümüz politikaların ne kadar başarılı, izlediğimiz rotanın da ne kadar doğru olduğunun da bir kanıtı, somut bir örneğidir” dedi.

MAN Türkiye’nin, son yıllarda yaptığı yatırımlar, önemli geliştirmeler ile kalite ve verimliliğini arttırarak, tüm MAN camiası için örnek bir tesis haline geldiğini belirten MAN Truck & Bus Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Carsten Intra, “Markamızın gözbebeği ve prestiji olan premium ürünlerimiz CITYLINER, JETLINER ile amiral gemimiz olacak olan yeni tasarım SKYLINER otobüslerinin MAN Türkiye’de üretilecek olması, geleceğe daha güvenli bakmamızı sağlıyor“ dedi. Dr. Intra, MAN Türkiye’nin aynı zamanda bir Tasarım Merkezi olacağını da belirtti.

Türkiye A.Ş. Yürütme Kurulu Başkanı Münür Yavuz, NEOPLAN’ın tüm üretimi için Ankara’nın tercih edilmesinin, yüksek yerlilik oranları sayesinde, sadece MAN Türkiye ve personelinin değil, Türk otomotiv sektörü ve çalışanlarının tamamı için bir gurur kaynağı olduğunu belirtti. Yavuz, MAN Türkiye’nin bu başlangıç projesini takip edecek olan projelere de her türlü hazırlığı yaptıklarını söyledi.

Dünya otomotiv devi MAN Truck & Bus, bünyesinde bulunan premium segment otobüs markası NEOPLAN’ın tüm üretimi Ankara’daki MAN Türkiye tesislerine kaydırdı. MAN Türkiye tesislerinde, halen MAN’ın şehiriçi, seyahat, turizm ve servis otobüslerinin yanı sıra NEOPLAN’ın Tourliner modeli de üretiliyordu. MAN Truck & Bus’un aldığı bu kararla birlikte MAN Türkiye, NEOPLAN’ın araç gamını oluşturan Cityliner, Skyliner ve Jetliner modellerini de üretmeye başladı...

Skoda Superb vs Renault Latitude



Skoda, VW kanatları altına girdikten sonra adeta yeniden doğdu. Superb’de bu yeniden doğuştan etkilenen modeller arasında. İlk defa 1934 yılında üretilen model alt yapıdaki değişimlerle D segmentinin en iddialı modelleri arasında yerini aldı. 2008 yılında üçüncü jenerasyonuyla yoluna devam ederken tekrar yenilenerek müşterilere sunuldu. Active, Ambition ve Elegance olmak üzere üç farklı donanım seçeneği ile satışa sunulan model istenirse 4x4 olarak da satın alınabiliniyor.

Tasarım
Kuşkusuz model yenilenme operasyonuyla daha çekici bir yapıya kavuştu. Önceki nesildeki dikdörtgene benzer far yapısı sabit kaldı. Ancak farların kenarları solungaç şeklinde gündüz LED farlarıyla desteklendi. Kaput üzerinde yer alan logo markanın yeni amblemi ile değiştirilerek ızgaradan ayrı tutulmuş. Bu bölümü şık göstermek içinse ızgara krom detaylarla desteklenmiş. Kaput üzerindeki keskin hatlar önceki nesilden yadigar kalırken benzer hatlara yan bölümde de rastlamak mümkün. 17 inç büyüklüğündeki çok kollu jantlar şık bir algı oluştururken bu jantı beğenmezseniz model size yedi adet daha farklı seçenek sunuyor. Tavan çizgisi arkaya doğru paralel olarak uzatılmış. Geniş camlarla birleşen bu ayrıntı iç mekandaki atmosfer ve baş mesafesi konusunda olumlu haberler veriyor. Arka bölümde stop grubunda tasarım anlamında değişimler göze çarpıyor. Önceki nesilde yer alan bagaj kapağının üzerindeki çizgi kaldırılmış ve aşağıda olan plakalık bu bölgeye taşınmış. LED destekli stop grup ise burada göze çarpan diğer değişiklikler arasında. Modelin boyutlarına baktığımızda Skoda Superb, 4833 mm uzunluğa, 1817 mm genişliğe, 1462 mm yüksekliğe ve 2761 mm aks mesafesine sahip. B ölçüler ile en dişli rakibi Volkwagen Passat’dan 64 mm daha uzun 3 mm daha dar, 10 mm daha alçak ve 51 mm daha uzun aks mesafesine sahip.

İç Mekan
Model içeride çift renkli ön konsola yer vermiş. Açık renkli konsol detayları, kapı içleri ve koltuklar ferah bir kokpit konusunda modeli desteklemiş. Dört kollu direksiyon krom detaylarla şık kılınmış. Gösterge paneli ise Skoda modellerinden tanıdık. Orta konsoldaki dokunmatik ekranlı müzik sistemini Volkswagen modellerinden hatırlıyoruz. Sistemin ses performansı başarılı. İstenildiğinde bu ekrandan otomobiliniz hakkında birçok bilgiyi alabiliyorsunuz. Müzik sisteminin altında klima kumandaları yer alıyor. Sistemin kullanılması basit ve performansı da başarılı. Eşya gözü konusunda model vites önünde, koltuk arasında ve kapı kenarlarında yeteri kadar alan sunmuş. İdeal sürüş pozisyonuna erişimde sıkıntısız. Otomatik ayarlanan koltuklar ile bu işlevi kolayca yerine getirebiliyorsunuz. Ayrıca hafızalı koltuk sayesinde kendinize özgün oturma pozisyonunuzu kaydedip ileride bir tuş yardımı ile aynı pozisyona rahat bir şekilde erişebiliyorsunuz. Vites kolunun kenarlarında fonksiyonel tuşlara yer verilmiş. Bunlar ESP, lastik hava basınç kontrol, start stop, park yardım ve otomatik park sistemi tuşu olarak sıralanmış. Önde ve arkada sunulan alan başarılı. Hatta arkada sunulan diz mesafesinin etkileyici olduğunu belirtmeliyiz. Model 603 litre bagaj hacmi ile dikkat çekiyor. Bu değer ile rakibi Volkswagen Passat ile aynı hacmi sunuyor.

Motor
Skoda Superb’de Volkswagen modellerinden hatırladığımız 1.6 litre dizel üniteye yer verilmiş. 7 ileri DSG şanzıman ile desteklenen Skoda Superb, 4400 d/d’de 105 Bg, 1500 ila 2500 d/d’de arasında 250 Nm tork değeri üretiyor. 1519 Kg ağırlığındaki model 12.3 saniyede 0-100 Km/s hızlanmasını tamamlarken maksimum 193 Km/s hız değerine sahip. Fabrika verilerine göre karma yakıt tüketim değeri ise 4.7 litre olarak belirlenmiş. 1.6 litre dizel motor alt devirlerde ki güç beklentilerinize olumlu cevaplar veriyor. Ancak beklenti yüksek olmamalı. Önceki nesle göre 0.2 sn gelişen 0-100 Km/s hızlanma değerinin yanı sıra yakıt tüketim değerinde de 0.3 litre gelişme kaydedilmiş. Ekonomi konusundaki başarısını motor sakin kullanımlarda elde ettiğimiz 5.5 litre ile bize gösterdi. Performanslı kullanımlarda ise 7.2 litrelik değerler elde ettik.

Konfor & Yol Tutuş
Modelde yer alan süspansiyonlar konfor konusunda en büyük destekçiniz. Ayrıca yan destekli ve orta sertlikteki koltuklar konfor konusunda başarılı. Model rüzgar ve yol sesini kabin içine yansıtmazken, sadece üst devirlerde kabin biraz motor sesi alıyor. Arka koltukta oturan yolcular ısıtmalı koltuklardan yararlanıp, B sütununa yerleştirilmiş olan havalandırma kanalları yardımıyla sıkıntısız yolculuklar yapabiliyorlar. Konfor odaklı süspansiyonlar virajlarda kendini ele veriyor. Limitleri zorlanan model önden kaymalar yaşatırken ESP sistemi bu konuda en büyük yardımcınız.