Çanakkale'nin merkeze bağlı Tevfikiye köyü sınırları içinde yer alan Troia Antik Kenti'nin simgesi haline gelen “Tahta At”ın onarımı ve çevre düzenlemesi için yapılan ihale sonuçlandı. Rüzgarda aşırı sallanlanan ve birçok yerindeki tahtaları yeryer çürüyen ve sökülen “Tahta At" baştan aşağı elden geçirelecek. Her sezon binlerce turistin ziyaret ettiği ve Çanakkale'nin simgesi haline gelen “Tahta At”ın onarılması için Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Kültür ve Turizm İl Müdürlüğüne aktarılan 106 bin YTL'lik ödeneğin ardından, geçen hafta yapılan ihale sonuçlandı. 1974 yılında tamamlanan “Tahta At”ın eskiyen ve yıpranan tahtaları onarılacak, atın bulunduğu bölgede de ziyaretçilerin daha rahat gezebilmesi için çevre düzenlemesi yapılacak.Yılda yaklaşık 700 bin kişinin içini gezdiği ve filmlere konu olan “Tahta At”ın bu sezon içinde yeni görüntüsüyle ziyarete açılması planlanıyor.
TAHTA ATIN HİKAYESİ
Homeros'un İlyada destanındaki anlatıma göre, Paris adındaki Troialı prens, Sparta Kralı Menelaos'un karısı “Güzel Helen”i Troia'ya kaçırdı. Bunun üzerine Menelaos, karısını geri almak için Troia'ya savaş açtı. Bütün Yunan krallarına da haberciler göndererek Helen'in kurtarılması için onlardan yardım istedi.Akhalılar, Troialılarla 10 yıl boyunca savaştı. Savaşlarda bir sonuç elde edilemeyince, Troia'yı ancak bir savaş hilesiyle alabileceklerini düşünüp, savaşı bırakıp, evlerine dönecekleri izlenimini yarattı. Bunun üzerine Akhalılar, büyük bir “Tahta At” yaparak Troialılara hediye olarak sundu. Zafer sarhoşu Troialılar hediyeyi kabul ederek kutlamalara başladı. Gece herkes uyuduğunda, “Tahta At”a gizlenen Akhalı askerler dışarı çıkıp şehrin kapılarını açarak, Akhalıların şehri ele geçirmesini sağladı.
1 yorum:
Hangi İslam
Osmanlı İslam’ı, Köylü İslam’ı, Büfeci İslamı !
Truva' da Hektor' ve Aşil'e kurban kesen Fatih Sultan Mehmet...
Osmanli’da bir tek kere içki yasagi olmustur, Dördüncü Murat döneminde, o da din yüzünden degil. Osmanli, sarap ihraç ederdi.Padisahlarimizin bazilari alkolikti. Besinci Murat sarap içerdi, Abdülhamid de raki.Osmanli’da “genelev yönetmeligi” de vardi, Hamamlar Kethüdasi Ibrahim Efendi’nin her hamamda çalisan oglanin ücretini ayri ayri belirttigi “eşcinsel rehberi” de...Tanzimat döneminde, haremde piyano ve kemanla Beethoven çalinirdi.
Osmanli kadinlari örtünürlerdi, fakat gören yabanci zarifliklerine, güzelliklerine de parmak isirirdi. Lady Montague’den Miss Julia Pardoe’ya kadar bütün seyahatnameleri açin okuyun.Fatih sık sık İtalyan dostu Anconali Cyriac' ın okuduğu klasik metinleri dinlerdi. Fatih' in en sevdiği yazarlardan biri onun çağdaşları olan Aragonlu Alfonso ve Korkusuz Karl' ında pek takdir ettikleri, Livius idi. İslamın resmi resim yasağına karşın padişah, Gentile Bellini' yi istanbula davet etmiş ayrıca Türk sanatçılarada portre siparişleri vermiştir...Antik çağlar geleneklerine uyarak, Fatih 1462 yılında Truva' yı ziyaret eder. Kendisine dostu Anconalı Cyriac refakat eder. Fatih, Aşil, Hektor, Aia' nın mezar höyüklerini görmek ister. Homer' in kahramanlarının mezarı başında kurbanlar keser. Anconalı Cyriac' ın okuduğu İlyada ve Odise' yi dinler. Ege' nin gizemli ışığının pırıltıları içinde bin yılların soluğunu duyumsar.
Zaten Fatih döneminin medreselerinde bile, daha sonra bu mekteplerden tamamen atılacak olan matematik, fizik, kimya, astronomi gibi bilim dallarıda okutulmaktadır. Mollalar bundan son derece rahatsızdır. Gazali ve İbni Sina taraftarları arasında tartışmalarda, Fatih' in elbette İbni Sina' dan yana kendi eğilimini bile hiçe sayarak, engin hoşgörüsüni Gazali' cilere de göstermesi, kendisinden sonra, Osmanlı İmparatorluğu' nda Rönesans' ın önünü kesmiştir...Kanuni' nin son yıllarından başlayarak da molla kafasının saraya yön vermeye başlaması, iniş ve tükeniş sürecini başlatmıştır. Rönesans ve aydınlanma, artık Atatürk' ü ve Cumhuriyet devrimini bekleyecektir. Kısaca, her 29 mayısta hamasi sözler ve ilkel törenlerle şeriatçı kesimin Fatih' i sahiplenmeye yeltenmesi, cehaletten gelen bir yanılma değilse kaba bir aldatmacadır.
Şu kesinki, Muhammediliğin moderniteyle çok ciddi ve vahim bir sorunu var. Bir diğer görüşe göre de esas kopuş ne zaman ki genel islam alemi rasyonel ve eleştirel aklı temel alan Endülüslü İbn Rüşd yerine, O düşünceyi prangaya vuran Horasanlı Gazali' nin ''İlya-ı Ulumi Din'' deki ''kelam''ını tercih etti, karanlık işte o an çöktü..Bu gün geldiğimiz nokta köylülükle birlesmis Arap etkisidir. Bu alt tabaka arasında olusmus Arap hayranligidir. Arap unsuru, Osmanli halklarindan yalnizca biriydi. Her kültürde çevre kendini merkeze göre biçimler, siz “çevreyi merkeze” örnek aliyorsunuz, yani sosyoloji bilimini amuda kaldirmaya, tepesi üstü dikmeye niyet ediyorsunuz? Müslüman Türk’e bakip hizaya gelmesi gereken araplari kendinize amaç ediniyor, atalarinizin kemiklerini sizlatiyorsunuz?
Babinger 1953, Chastel 1966, E. Ardıç, H.Uluengin, Sourtimes, mix Gaykedi
http://gaykedi.blogspot.com/
Yorum Gönder