RENAULT FLUENCE






Renault Megane Sedan’ın yerini alacak olan Fluence; Bursa Oyak-Renault Otomobil Fabrikaları’nda üretilecek. Bu modelin üretimi için Bursa fabrikasına 110 milyon Euro yatırım yapılmış.
Otomobilin ince uzun formdaki farları kasayı çevreleyen akıcı ve şık omuz çizgisi takip ediyor. Arak bölümde de devam eden yumuşak hatlar ön bölümle mükemmel bir uyuma sahip. Kromaj çerçeveli ön hava girişi sportif bir hava vermiş. Aracın dinamik dizaynı ile bütünleşen çamurluklar ve uzun motor kaputu Renault Fluence’ın karakterini pekiştiriyor. Arkada, iki bölümlü yatay stop lambaları geniş bir bagaj açıklığı sunuyor.
Donanım seviyesi yükseldikçe araca kromajlı yan cam alt fitili, bagaj kapağı çıtası, sis lamba çerçeveleri ve kapı kolları ayrıca parlak siyah orta direk giydirmeleri ve kasa rengi yan çıtalar gibi özel görsel detaylar ekleniyor.
İç mekânda, havada asılı izlenimi veren torpido paneli, dekoratif ve kavisli çıtasının vurguladığı pürüzsüz ve güçlü çizgilerini gözler önüne seriyor. Kabinde yaşam için gereken tüm kumandalara kolaylıkla ulaşılabiliyor. Bu kumandalar maksimum alan yaratmak ve iç mekân genişliğini artırmak amacıyla direksiyonun ve orta konsolun etrafında yoğunlaşıyor.
Aracın malzeme kalitesinin güncel Megane HB modeliyle eş düzeyde tutulduğu görülüyor. Torpidoya entegre kadran siperliğinin günlük kullanıma elverişli ve güneş ışınlarına dayanaklı yumuşak bir malzeme ile kaplanması kaliteli işçiliğin bir örneği olarak ortaya çıkıyor.
Aynı zamanda, ürün gamında üst versiyonların farklılığı, kapı kolları, kadran çerçeveleri, vites kolu topuzu gibi kromajlı yüksek kaliteli detaylar ile açık veya koyu renk deri döşemelerin varlığı sayesinde belirginleşiyor.
Fluence 4620 mm uzunluğu, 1809 mm genişliğe ve 1479 mm yüksekliğe sahip. 2702 mm aks aralığa sunan aracın iç mekanın güncel Megane Sedan’dan daha geniş olması bekleniyor. Aracın bagaj hacmiyse 530 litre olarak açıklanıyor.
Fluence’te zengin bir donanım listesi bulunuyor. Listenin en başında TomTom marka navigasyon sistemi bulunuyor. Baz versiyonlarda MP3 ve CD okuyuculu müzik sistemi kullanırken, üst versiyonlarda Arkamys imzalı sekiz hoparlör destekli bir müzik sistemi elde ediliyor.
Renault Fluence, performans, konfor ve sürüş keyfini bir araya getiren bir şasiye sahip. Yürüyen aksam direksiyon hassasiyeti ile yüksek titreşim ve akustik filtreleme gücünü uzlaştıracak şekilde geliştirildi. Renault Fluence, önde alt dörtgen salıncaklı McPherson tipinde süspansiyon ve arkada programlı tasarımlı esnek dingilli süspansiyona sahip.
Renault Fluence, maksimum performans sunmak amacıyla kapasitesi artırılmış güçlü ve dayanıklı bir fren sisteminden yararlanıyor.
Renault Fluence’ın elektrik takviyeli direksiyonu, kullanımda doğal bir algılama ve efor gereksinimi sağlayacak şekilde, sürücünün komutu ile sistemin yanıtı arasında mükemmel bir senkronizasyon sağlıyor.
Otomobilde Megane ailesinden tanıdığımız motorlar görev yapıyor. Benzinli cephesinde 1.6 litrelik 110hp’lik ünite dikkat çekiyor. Bu motor hem manuel hem de otomatik vites ile satın alınabiliyor. Dizel motorlarsa 1.5 litre 85hp ve 105hp’lik ünitelerden oluşuyor.
Önümüzdeki Kasım ayında Türkiye’de satışa sunulacak olan Fluence, ayrıca Rusya ve Romanya pazarlarında satılacak.

Renault ilk elektrikli otomobili ZE Fluence için Bursa'yı seçti

Türkiye, elektrikli otomobil çağını açıyor. Türkiye'de üretiminin 40'ıncı yılını kutlayan Renault, ilk elektrikli otomobilini Bursa'da üretme kararı aldı. Üretimine 2011 yılında başlanacak otomobilin adıysa "ZE Fluence" olacak ve önümüzdeki ay satışa çıkacak "Fluence" modeli baz alınarak üretilecek. Renault, ihracat amaçlı üreteceği elektrikli otomobil için şimdiden 10 bin adet ön sipariş aldı.
"63. Frankfurt Motor Show"un yarın gerçekleşecek resmi açılışı öncesinde VIP ve basın lansmanı yapıldı. Oyak Renault'nun davetlisi olarak Frankfurt'a gelen Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ile Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Renault Başkanı Carlos Ghons ile yarım saat süren bir görüşme yaptı. Görüşmede, Renault'nun ilk elektrikli otomobili Türkiye'de üretme kararı için gerekli ortam konuşuldu. Bakan Çağlayan, "Biz buraya gelin almaya geldik" açıklaması yaptı. Çağlayan, Türkiye'nin otomotiv teknolojisinde moda olan hibrit model üretimi yerine direkt çevreyi hiç kirletmeyen elektrikli otomobil üretimine geçtiğine de dikkat çekti. Sanayi Bakanı Nihat Ergün ise Renault'nun yeni yatırımının gerektirdiği teşviklerin geliştirileceğini ve ele alınacağını söyledi.

İlk müşteri İsrail ve Danimarka
Renault Başkanı Carlos Ghons, Renault'nun 2020 yılına kadar tüm satışlarının yüzde 10'unu elektrikli otomobillerin oluşturacağını belirterek, "Renault olarak 2011 yılında Türkiye'de elektrikli otomobil üretmeye başlayacağız. Bu otomobillerin 10 bin adedini şimdiden ön siparişle İsrail ve Danimarka'ya sattık. Bu segment için üretim üssümüz Türkiye olacak. Hükümetle görüşmelerimiz sürüyor" dedi.
Türkiye'nin elektrikli araçta ihracat üssü olmasının ilk müjdesini veren Renault, mevcut Fluence modeli için 110 milyon eurosu Türkiye'de olmak üzere toplam 250 milyon euro yatırım gerçekleştirmişti. Elektrikli ZE Fluence'ın motor ve diğer aksamlarında değişiklikler olacağı için ekstra yeni yatırım yapılması gerekiyor. Yeni yatırımın ne kadar olacağı konusunda bir açıklama yapılmazken, bunun en az bir önceki yatırım kadar olması bekleniyor.
Oyak Renault Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Celal Çağlar da önümüzdeki günlerde Çevre Bakanı ile temas sağlayarak, sıfır emisyonlu araçlar için vergi teşvikleri konusunun ele alınacağını, Kyoto Protokolü'ne uygun kararlar alınmasını beklediklerini söyledi.

Yeni Polo 2010







VOLKSWAGEN’in 2010 model yılındaki en önemli silahı olan 5’inci nesil yeni Polo, 30 bin 800 TL’den başlayan fiyatlarla Türkiye’de satılmaya başlandı.

VW Binek Araç Genel Müdürü Vedat Uygun, yıl sonuna kadar 2 bin 500 adet yeni Polo satmayı hedeflediklerini belirterek, “Araç piyasaya çıkmadan 800 adedini sattık. Talep çok yüksek. Araç alabilsek 2 bin 500 adetten çok fazla satarız” dedi.

Uygun, 2010 yılında yeni Polo’yla pazar paylarını artıracaklarını belirterek, “2010’da 7 bin 500 yeni Polo satmayı hedefledik. Bu satışla 2009’da yüzde 7 olan pazar payımızı yüzde 9’a çıkartmak istiyoruz. İstediğimiz araç sayısını yurtdışından alsak yüzde 9.5’u da yakalarız” diye konuştu.

Yeni Polo, Türkiye’de ilk planda 1.4 litre 85 beygirlik benzinli ve 1.6 litre 90 beygirlik CR dizel motor seçenekleriyle ithal edilecek. Yeni Polo’nun, her iki motor seçeneğinde de 5 ileri manuel şanzıman ve 7 ileri DSG şanzıman seçeneği yer alıyor.

2009 yeni Volkswagen Golf Dizel

Daha önce satılan 90 beygir gücündeki ilk versiyonun yanına 105 beygir gücünde bir seçenek daha eklendi. 90 HP’lik versiyonu sadece “Trendline”, 105 HP’lik seçeneğiyse “Trendline” ve “Comfortline” donanım paketlerine sahip.

Her iki güç seçeneğinde de 5 ileri manuel şanzımanın kullanıldığı 1.6 lt’lik motorlarda, tüketim değerleri aynı. İki motorda fabrika verilerine göre 100 km ‘de ortalama 4.5 lt yakıt tüketiyor.

1.6 lt dizel motorlu yeni Volkswagen Golf ’ün satış fiyatları da 43 bin 400 TL’den başlıyor.

Honda CR-Z



Honda'nın yeni Üst Yöneticisi (CEO) Takanobu Ito, CR-Z spor hibrid modelinin satışına Japonya'da 2010 şubat ayında başlanacağını, modelin Avrupa'daki satış başlangıç tarihinin ise 2009 yılının sonuna doğru açıklanacağını bildirdi.

Honda'nın Entegre Motor Desteği (IMA) adını verdiği hibrid sisteminin ise 2010 yılı bitiminden önce Jazz modelinde de kullanılacağı kaydedildi.

Bu modellerin mevcut Civic Hybrid ve Insight modellerine katılmasıyla Honda'nın, yakıt verimliliği sunan çevreci hibrid model yelpazesini genişleteceği ifade edilirken, Honda'nın orta ve üst segment modellerinde kullanacağı yeni bir hibrid sistem üzerinde de geliştirme çalışmalarını sürdürdüğü bildirildi.

2011 Yeni Opel Calibra



Son dönemde yükselişe geçen Alman markası Opel, bunu bir efsaneyle taçlandırmaya hazırlanıyor. Opel Calibra ‘nın yeni imaj çalışması yayınlandı.

Alman AutoZeitung otomobil magazin dergisinin haberine göre Opel Calibra 2011 yılında geri dönüyor.

Haberde bir de imaj çalışması yayınlayan dergiye göre yeni Opel Calibra ‘nın benzinli ve dizel motorları 130 ‘dan 250 beygire kadar değişen güç seçeneklerine sahip. Araçta 1.4 lt 130 bg, 1.6 lt 170-200 bg ve 2.0 T 250 bg benzinlilerin yanında 1.7 lt 110-160 bg ve 2.0 Twin Turbo 190 bg dizel motorlar yer alacak.

1977'DE ÜRETİMİNE SON VERİLMİŞTİ

Opel Calibra 1989 ‘da üretilmeye başlanmıştı. Güney Amerika, Avusturalya ve Avrupa ‘da satılan aracın üretimine 1997 yılında son verilmişti. Opel Calibra ‘da ilk jenerasyon Vectra temel alınmıştı. Yeni Opel Calibra ‘da ise İnsignia ve yeni Astra ‘nın izlerini göreceğiz. Ama tamamen başka bir araçla karşı karşıyayız. Alman firma daha hızlı, daha şık ve eskisi gibi tarzını fazlasıyla yansıtan bir Coupe ‘yi otomobil severlere sunmak için yoğun çaba sarfediyor.

2011 yılında yollarda olması beklenen yeni Opel Calibra ‘nın en büyük rakipleri ise Volkswagen Scirocco ve Renault Laguna Coupe olacak.

HYUNDAI i20






Hyundai’nin 10 yıl önce dünyanın en çok otomobil satan ilk 5 üreticisi arasına girme hedefinden söz edildiğinde pek çok otomotiv uzmanı bunu ciddiye almıyordu. Ancak Güney Koreli üretici tam hız yükselişe geçti. Son kozlarıyla tek tek ortaya çıkardığı ‘i’ serisi modelleri oldu. i30 ile Avrupalı rakiplerine göz dağı verirken i10 ile A sınıfında başarılı bir model yaratmış oldu. Markanın son ürünüyse B sınıfı için geliştirdiği i20.

İÇ MEKAN
i20’nin iç mekanı dışı gibi radikal olmayan bir tasarıma sahip. Ancak modern göründüğünü söylememiz gerekiyor. Ferah yapısıyla yolcularını rahat ettirmesini biliyor. Kokpitte kullanılan plastik kalitesi Getz’e göre iyi olmasına karşın sınıf ortalamasında yer alıyor. Orta konsolun en üstünde müzik sistemi ve yol bilgisayarının ekranı bulunuyor. Attaki müzik sistemi ve klima kumandalarıysa bütünleşik tasarlanmış ve metalik gri rengine sahip. En alta konumlandırılan USB ve aux girişleri iyi düşünülmüş. Fakat herhangi bir kapakla kapatılmamış oluşu zaman içinde bu girişlerin kir dolmasına sebep olabilir. Bir diğer sorunsa bardaklıkların el freninin yanına konması… Özellikle ikinci bardaklığın çok geride kalması sebebiyle kullanımı kolay değil. Koltukların en alçak konumda bile yüksek konumlandırılması otomobile iniş binişte kolaylık sağlarken, kullanım anında etrafı daha rahat görmeye imkan veriyor. i20’nin 295 litrelik bagaj hacmi Avrupalı rakiplerinden fazla.

PERFORMANS VE SÜRÜŞ
Hyundai i20 modelinde 1.2 ve 1.4 litrelik benzinli, 1.4 litre dizel motor seçenekleri bulunuyor. Test aracımızda görev yapan 1.4 litrelik dizel motor 4000d/d’de 90hp güç, 1750d/d’de 225Nm tork üretiyor. Alt devirlerden itibaren istikrarlı bir biçimde hızlanan araç 1500d/d altında yakalanmadıkça her viteste gücünü hissettiriyor. Bu sayede şehir içinde sürekli vites değiştirme ihtiyacı ortadan kalkıyor. Testimiz boyunca 5 litre motorin tüketen i20 bu değerle ekonomik bir otomobil olduğunu gösterdi. Uzun yolda bunu 4.1 litreye kadar düşürebildik.
Otomobilin süspansiyon sistemi orta sertlikte… Bu sayede virajlarda yana yatma yaşanmıyor. Hyundai i20 çok zorlandığında önden kayma eğiliminde. Süspansiyon genel anlamda başarılı. Ancak konfor Style donanımdaki düşük yanaklı lastik sebebiyle bizi tatmin etmedi. Daha düşük donanımlarda bu sorunun olmadığını düşünüyoruz.

DAIHATSU TERIOS GALAXY 1.5 AT



Bazı markalar bazı alanlarda uzmanlaşmıştır. Örneğin Jeep markası denince akla hep arazi araçları gelir. Japon üretici Daihatsu da minik otomobiller alanında uzman bir marka. Model gamına bakıldığında üreticinin çeşitli sınıflarda temsilcisi olmasına karşın bu temsilcileri hep rakiplerinden ufak ve şehir dostu ölçülere sahip… Markanın SUV temsilcisi Terios da bu trendin dışına çıkmayan bir model.
İlk kez 1997 yılında tanıtılan birinci nesil Terios modern olmayan görünüşü sebebiyle ilk etapta Avrupa’da yüksek satış rakamlarına erişememişti. Ancak aracın boyutlarına ve motoruna göre sunduğu arazi kabiliyeti bir anda kullanıcılar arasında kulaktan kulağa yayılır hale geldi. İnternetin geliştiği, Youtube ve benzeri video paylaşım sitelerinin yaygınlaştığı dönemle birlikte küçük Terios’un arazide büyük ağabeyleriyle başa çıktığı videolarla sık sık karşılaşır olduk. Böylece aracın satış rakamları da hızlı bir yükselişe geçti. Ama asıl başarı 2006’da ikinci neslin tanıtılmasıyla yakalandı. Selefine göre daha Avrupalı görünen Terios büyük beğeni topladı. Otomobil içinde bulunduğumuz yıl kapsamlı bir operasyon geçirerek makyajlandı.

Makyajla birlikte ön ve arka tampon yenilenmiş. Tamponun alt kısmındaki hava girişi selefine göre büyütülmüş. Arka tampondaysa sis ve reflektörün konumu değiştirilmiş. Ayrıca stoplar da saydam bir görünüme kavuşmuş. Bir diğer değişimse 16 inçlik jantların şeklinde yapılmış. Dış tasarımdaki değişiklikler sebebiyle otomobilin boyutları da değişmiş. Aracın uzunluğu 4085mm’den 4095mm’ye çıkmış. Bodykitli yüksek donanım versiyonlarında bu ölçü 4115mm’ye kadar ulaşıyor.

İÇ MEKAN
Makyaj otomobilin iç mekanında da değişim yaşatmış. Makyaj öncesi modelde göstergeler Alfa Romeo modellerini andırı bir şekilde birbirinden bağımsız dairelerden oluşuyordu. Yeni modeldeyse bu yapı terk edilmiş. Bizce eskisi daha sportif duruyordu. Orta konsoldaysa müzik sistemi dahil üst bölüm aynen korunmuş. Klima kumandalarıysa modernize edilmiş ve tasarımla daha uyumlu bir hale getirilmiş. İç mekanda değişen bir diğer öğeyse direksiyon simidi olmuş. Müzik sisteminin kontrolleri yeni direksiyon simidinin üzerine taşınmış. Çakmağın yanındaki kapaklı Aux girişi güzel durmamasına karşın işlevselliğiyle beğenimizi kazandı. Terios’un oturma konumunun yüksek olması iniş ve binişlerde kısa boylulara zorluk yaşatabiliyor. İç mekanda diz ve omuz mesafesi ilk nesil Terios düşünüldüğünde fazlasıyla başarılı. Makyajla birlikte aracın 380 litrelik bagaj hacmi değişmemiş. Bagaj kapağının soldan sağa açılıyor olması sebebiyle paralel parklarda açmak kapamak sorun yaşatıyor.

PERFORMANS VE SÜRÜŞ
Makyajlı Terios Türkiye’de 1.3 ve 1.5 litrelik benzinli motorlarla satılıyor. Test aracımızda görev yapan 1495cc’lik motor 6000d/d’de 105hp güç, 4400d/de’yse 140Nm tork üretiyor. Otomatik şanzımanın ve sürekli dört tekerlekten çekiş sistemi sebebiyle Terios’tan yüksek bir performans beklenmemeli. Ani hızlanmalar hızlı vites düşüren şanzıman fren yaparken de vites ufaltarak kompresyon desteği sağlıyor. Ancak bazı durumlarda şanzımanın sürüşe adapte olurken bocaladığını gözlemledik. Terios tasarımı sebebiyle yüksek hızlara ulaşmakta nazlı davranıyor. Testimiz süresince elde ettiğimiz 9.1 litrelik tüketim bir arazi aracı için makul görünüyor. Ancak manuel şanzımanı tercih edenler daha fazla performans ve daha düşük yakıt tüketimi elde etmekte zorlanmayacaktır.
Terios yüksek yapısına karşın virajlarda yana yatmıyor. Bunda sert tutulmuş süspansiyonun da etkisi tartışılmaz. Fakat sert süspansiyon özellikle kasislerde zıplama yaşanmasına yol açıyor. Makyajla birlikte eklenen eğim iniş sistemi, yokuş yukarı kalkış sistemi ve ESP sayesinde Terios daha başarılı bir arazi aracı olmuş. Hafif arazi koşulları ve lastiklerin izin verdiği ağır koşullar Terios’a vız geliyor. Ancak çok gevşek yüzeylerde asfalt lastikleriyle ilerlemek tam bir maceraya dönüşebilir.

GÜVENLİK
Daihatsu Terios, 2008 yılında katıldığı Euro-NCAP testinden beş üzerinden dört yıldız almış bir model. Test aracımızın frenlerini beğendik. Yüksek yapıya karşın standart bir otomobille aynı performansı gösterebiliyor.